Month: February 2023

UZUN BİR HİKAYE – 9

No Comments

UZUN BİR HİKAYE – 9
Kaldığı yerden Devam
– “Hadi İzak, sıra sende. Sen de bana masaj yapacaksın. Bunlarla başla.”
Ve dimdik göğüslerimi okşaması için İzak’a teslim ettim. Deminden beri hayranlıkla seyrettiği göğüslerimi İzak hoyratça kavradı. Hafifçe inledim. İzak önce yavaş yavaş, sonra gitgide hızlanarak göğüslerimi yoğurmaya başladı. O bunu yaparken, Ben de elimi arkaya götürmüş, İzak’ın yarağını okşuyor, ona mastürbasyon yaptırıyordum.
İzak, avuçlarındaki göğüslere doyamıyordu. Onları patlatmak istercesine yanlardan bastırıyor, uçlarını ufak ufak çimdikliyordu. Müthiş zevk almaya başlamıştım. Emmesi için göğüslerimi İzak’ın dudaklarına uzattım. İzak korkunç bir açlıkla göğüslerime yumuldu. Çılgınca emiyor, uçlarını ısırıyor, yanlardan bastırıp ikisini birden yalıyor, tamamını ağzına almaya çalışıyordu. Bir süre sonra kendimi İzak’ın ellerinden kurtardım ve iki aşık 69 pozisyonuna geçtik. İkimiz de birbirinizin cinsel organlarını zevkle, müthiş bir arzuyla yalamaya, emmeye, öpmeye başladık. İzak boğulurcasına
– “Harikasın Sonay. Ben hayatımda hiç bu kadar zevk almamıştım. Ne olur devam et. Olacak bu iş,” diyerek Benim ön ve arka deliklerimi yalamaya, dilini her ikisine de sokup çıkarmaya, bu arada bir yandan da Benim amımı parmaklamaya devam ediyordu.
Cevap vermedim. İçimde yükselen korkunç zevke teslim olmuştum ve İzak’ın yarağını artık çılgınca emiyordum. Taşaklarını avuçluyor, dilimi penisin her noktasında gezdiriyordum. Ve yavaş yavaş İzak’ın penisi sertleşmeye, büyümeye başladı. Başarmakta olduğum mucizeye bakmak için penisi ağzımdan çıkardım. İzak’ın penisi Gayet iri ve kalındı. İzak mutlulukla Benim arkamı yalamaya ve inlemeye devam ediyordu. O kadar istekle yalıyordu ki, kendine engel olamadım ve kadınlık sıvılarımı çığlık çığlığa İzak’ın yüzüne boşalttım.
İzak istifini bozmadan yalamaya, içmeye devam ediyordu. Beni orgazma ulaştırmış olmak onu tam anlamıyla gururlandırmıştı ve hayatında ilk kez boşalacağına inanmaya başlamıştı. Bir yandan İzak’a mastürbasyon yaptırmaya, bir yandan da penisin başını hızlı dil darbeleriyle yalamaya devam ettim. Konuşarak ta erkeğimi coşturmak istiyordum.
– “Haydi İzak, haydi erkeğim. Sana iktidarsız diyenler halt etmiş. Ben böyle güzel sik görmedim. Doyamıyorum yalamaya. Az sonra boşalacaksın sevgilim. Tüm döllerini içmek istiyorum. İçir bana hayatım. Hadi emzir beni.”
İzak kulaklarıma inanamıyordu. Bu tür sözleri kimseden duymamıştı. Korkunç tahrik olmuş bir şekilde Benim ağzımı pompalamaya devam etti. Kasıklarında yükselen ateşi hissedebiliyordum. İlk sperm damlası penisin başında belirdi. İştahla yaladım ve,
– “Geliyor sevgilim, geliyor. Ohhh, çok lezzetli. Hadi doyur beni yarağına,” diyerek tempomu iyice artırdım.
Losyondan ve Benim salyalarından vıcık vıcık olan penis, arada bir dudaklarımdan kurtuluyor, şak şuk sesler çıkarıyordu. Delice bir ritimle İzak’ın yarağını hem emiyor, hem yalıyor, hem de mastürbasyon yapıyordum. Bu işe çok fena kaptırmıştım kendi. Öyle ki, İzak’ın yarağını daha önce birlikte olduğum tüm erkeklerinkinden fazla istiyordum.
Birdenbire İzak titremeye, kasılmaya başladı. Tüm vücudunu kasıyor, adeta debeleniyordu. Devam ettim. İzak’ın böğürmeye benzer çığlığıyla genzime vuran ilk sperm damlalarını aynı anda hissettim ve emmeye, vantuzlamaya devam ettim. İzak sanki yıllarca biriktirmişti tüm spermlerini. Koyu koyu, katı katı boşaldı. Zevkten gözleri karardı. Başı dönüyordu. Boşalması sanki dakikalarca sürdü. Tüm spermlerini, arzularını, hayal kırıklıklarını, taşaklarını kuruturcasına Benim sıcacık ağzıma fışkırttı.
Bu esnada ben iştahla emmeye devam ediyordum. Ağzı tamamen dolmuştu. Spermleri yutmadım. Nice sonra İzak’ın kasılmaları sona erince doğruldum, yüzünü döndüm ve ağzımı açarak bembeyaz spermleri İzak’a gösterdim.
– “Görüyor musun sevgilim spermlerini nasılda doldurdun ağzımı şimdiye kadar hiç bir erkek ağzıma bu kadar bol lezzetli sperm bırakmamıştı,”
İzak mutlulukla gülümsüyor, konuşamıyordu. Sanırım ona dünyanın en büyük hediyesini vermiş, erkekliğini kazandırmıştım. Ben de gülümsedim ve ağız dolusu spermi bir hamlede yuttum. İzak şaşkınlıkla sırıttı. Yeniden İzak’ın yarağını ağzıma aldım ve derin derin emerek son sperm damlalarını da taşaklarından söküp aldım. Tatlı tatlı yalayarak koca penisi tertemiz yaptım.
İzak’ın penisi hala sertti. Sonra yukarı yöneldim ve İzak’a sarıldım. İki sevgili zevkle öpüşmeye başladık. Dakikalarca öpüştük. Dudaklarımız, dillerimiz sarmaş dolaş oldu. Sonunda birbirinize gülümseyerek öylece uzandık. İkimizde kendi hesaplarımıza göre büyük bir zafer kazanmıştık. Sözlere ihtiyaç yoktu. Önümüzde de bizleri bekleyen harika deneyimler vardı…
Ertesi gün İzak’tan gelen bir telefonla güne başladım. İzak’ın söylediğine göre Mirey’in yıllık izni başlamak üzereydi ve güneye gitmek istiyormuş. İzak ise işlerini bahane ederek İstanbul’da kalmak ve günlerini beni ile geçirmek niyetindeydi. Eğer bende istiyorsam, hemen Mirey’i arayıp, onu Marmaris’teki annesinin yazlığıma göndereceğini söyledi. Biraz tereddüt ettiysem de de teklifi kabul ettim. Böylece Mirey tek başına Marmaris’in yolumu tutarken, İzak’la birlikte geçireceğimiz günlere başladık.
Artık her gün işyerinden mutlaka 1-2 saat erken çıkıyor, doğru İzak’la buluşuyorduk. Bazen İzak’ın evinde, bazen şehrin lüks otellerinden birinde bir araya geliyorduk. İzak yılların acısını çıkarmak istercesine sürekli seks yapmak arzusundaydı. Bende birlikte olduğumuz ilk gün o kadar zevk almıştım ki, İzak’la sevişmek benim içinde müthiş deneyimler anlamına geliyordu.
Yine de bazı sorunlar vardı. Artık hem İzak’ı hem Tolga’yı hem de Erman Bey’i de idare etmek zorundaydım. Tolga ile seks hayatım oldukça düzenliydi; haftada 2-3 kez yatıyordum ve sevişmelerimiz de Gayet zevkliydi. Buna karşılık Erman Bey’le ilişkim son derece düzensizdi. Adamcağız Benim müptelam olmuştu adeta. Karısını atlatabildiği her fırsatta benle sevişmek istiyordu. Öğle tatillerinde ofiste bile seviştiğimiz oluyordu.
İzak, benle doyasıya sevişebilmek için kendi iddialı bir diyete almıştı. Sadece erkeklik gücünü artırıcı olduğunu öğrendiği yiyecekleri yiyor, uykusuna dikkat ediyor, kendine çok iyi bakıyordu. Mirey’in tatilde olduğu iki hafta boyunca hemen her gün buluştuk. Yatakta denemediğimiz pozisyon kalmadı. İzak, Benim her yerimde göğüslerinin arasında, ön ve arka deliklerimde, yüzüm de göğüslerimin arasında hatta koltuk altım da bile defalarca boşaldı.
Birlikte olduğum tüm erkeklerin oral seks tutkusuna bazen şaşırmadan edemiyordum. Hepsi ağzıma sokmak, mümkünse ağzımda boşalmak ve spermlerini içirmek istiyordu. Sperm adeta günlük besinlerimden biri olmuştu. O kadar çok sperm yutuyordum ki, bazen akşamları midem bulanıyordu. Yine de bundan memnundum. Ve inanılmaz ustalaşmıştım. Erkeklerimin penislerinin ağzımda büyümesi, emerken çıkardıkları sesler, damağıma vuran sperm seli çok hoşuma gidiyordu.
Yine de, sonunda bazı şeyleri değiştirmeye karar verdim. Tolga’dan intikam almak ve biraz da özgürlüğümün tadına varmak için başladığım ilişkiler sonucunda kendimi kontrol edemez olmuştum. Adeta bir seks oyuncağı haline gelmiştim. Üç değişik erkeğin arasında gidip geliyor, onlara hayatlarının en güzel anlarını yaşatıyor ama kendi açımdan seksten aldığım zevk dışında bir kazancım olmuyordu.
Bunun üzerine oturdum ve bir plan yaptım. Mirey’den nefret ediyordum ve ondan müthiş bir intikam alacaktım. Öncelikle İzak’la yattığımı ve ona erkekliğini kazandırdığımı gösterecektim. Böylece kendisinin bir türlü yapamadığı bir şeyi yapmış olacak, kadınlık gururunu incitecek, ayrıca elinin altındaki fırsatı değerlendirememe duygusunu yaşatacaktım.
Fakat bununla da yetinmeyecektim. Mirey’le ilgili yapmak istediğim iki şey daha vardı. Mirey çok güzel bir kadındı ve onunla sevişmek istiyordum. Piraye’yle tatilde yaşadıklarından sonra Mirey’le de sevişme isteği ben de dayanılmaz bir takıntı olmuştu. Bir de, belki de hepsinden önemlisi, Mirey’i işten attırmak istiyordum. Böylece intikamı tamamlanmış olacaktım.
Kısa sürede planlarımı uygulamaya koydum. Öncelikle Mirey’i çatlatacaktım. Ofiste yalnız yakaladığım bir gün Mirey’le konuşmaya geriştim:
– “N’aber Mirey? Nasılsın bu günlerde?”
– “Merhaba Sonay. Gayet iyiyim. Sen?”
– “Ben de çok iyiyim. Bu biraz da İzak sayesinde tabii!”
– “Ne demek istiyorsun?”
– “Sana söz etmedi mi? Biz haftalardır sevişiyoruz. İnan bana yatakta onun gibi birini epeydir görmemiştim.”
– “Nasıl yani? Sen ve İzak mı sevişiyor musunuz? Ama o iktidarsız!”
– “Sanmam. Sadece yeterince ilgilenilmemiş ve onun arzularını uyandıracak bir kadına rastlamamış. Şu anda inan bana tam bir aygır gibi. Fırsat bulsa, benimle her gün sevişmek istiyor.”
– “İnanmıyorum sana. Hem nasıl olur, İzak’la sen nasıl bir araya geldiniz ki?”
– “Teknoloji sayesinde.”
– “Anlamadım.”
– “Çok basit. Yaklaşık 1 ay önce senle Tolga’yı bizim evde sevişirken videoya kaydettim ve kayıtları İzak’a izlettim. Baştan ne kadar üzüldü bilemezsin. Tabii tek amacı senden intikam almak oldu. Bunun için de benden uygun bir partner bulamazdı. Birlikte ona erkekliğini kazandırdık.”
– “Bütün bu anlattıkların gerçek olamaz. Beni kızdırmak için böyle konuşuyorsun.”
– “O halde İzak’a telefon et ve akşam eve geç döneceğini, bir toplantı olacağını söyle. Saat 9 gibi eve gel. Kapıyı anahtarınla aç. Göreceklerin sana her şeyi kanıtlayacak.”
Mirey’in cevabını beklemeden hızla uzaklaştım.
O akşam olacakları tahmin edebiliyordum akşam saat tam 9’da Mirey asansörden inecek. Gündüz duydukların pek inanmamış olsa da ama yine de merak yüzün Tıpkı benim gibi Yavaşça sokak kapısını açacak ve içeri girecekti. Sessiz adımlarla yatak odasına ilerleyecek Yaklaştıkça İzak’ın sesini, daha doğrusu inlemelerini duymaya başlayacaktı. Şaşıracak Kulaklarına inanamayacak. Sesini çıkarmadan yatak odasının kapısına gelecekti. Tam çaprazındaki aynadan her şeyi net olarak görebileceği aynadan bizleri izleyecekti.
Ve her şey de tıpkı tahmin ettiğim gibi olmuştu. Kapının aralığından Mirey’in geldiğini gördüm Tam tahmin ettiğim gibi Mirey bizi izliyordu. Bu arada İzak yatağa sırtüstü uzanmış Gözlerini kapamış kendini Bana teslim etmişti. Bende çırılçıplak vaziyetteydim. İzak’ın, Mirey’in hiç görmediği şekilde sertleşmiş, kazık gibi olmuş yarağını müthiş bir arzuyla emiyordum. Odayı İzak’ın iniltileri ve emilen penisle, dudaklarım arasından çıkan şapırtılar doldurmuştu. Arada bir penisi ağzımdan çıkarıyor, nasıl sertleştiğini bizi gizlice izleyen Mirey’e gösterircesine, tüm gövdesini uzun uzun yalıyor sonra yeniden ağzıma alarak emmeye devam ediyordum.
Mirey ne yapacağını bilemez halde beklerken, İzak korkunç iniltiler çıkararak titremeye başladı. Ben de hareketlerini hızlandırdım ve İzak’ın yarağını tam anlamıyla vakumlamaya devam ettim. Şu an izlendiğimizi bilmek, Mirey’den aldığım intikamın zevkiyle İzak’ı öyle bir gayretle emiyordum ki, zavallı adamcağızın dayanmasına imkan yoktu.
İzak’ın boşalmak üzere olduğunu farkedence, birdenbire penisi ağzımdan çıkardım ve tüm gücümle 31 çektirmeye başladım. Bir yandan da dilimle penisin başını yalıyordum. Çok geçmeden İzak haykırarak spermlerini fışkırtmaya başladı. Benim yüzüm, ellerim, ağzım-burnum sperm içinde kalmıştım. Fakat durmadım ve İzak’ın yarağını dudaklarımın arasına alarak, erkeğime hem mastürbasyon, hem de emme hizmeti sunmaya başladım.
İzak kan ter içinde taşaklarında biriken son sperm damlalarını da, Benim sıcacık ağzıma bıraktı ve hareketsiz kaldı. Bir süre daha ağzımda pıtpıt atan penisi emdikten sonra, başımı kaldırdığımda Mirey’i odanın kapısında kendini gizlenmeye gerek duymadan, ya da bunu düşünemeden bizi izlerken buldum. Gülümsedi. Aynı anda gözlerini açan İzak da Mirey’i gördü.
– “Hoş geldin sevgilim. Mesainiz bitti mi?”
– “….”
– “Biz de Sonay’la canımız sıkılmasın diye eğleniyorduk. Sağ olsun son zamanlarda beni çok mutlu etti.”
– Bu arada ben iştahla İzak’ın göbeğinde ve kendi yüzüm de biriken spermleri yalıyor, yutuyordum. Mirey resmen paralize olmuştu ve ne diyeceğini bilemiyordu. Benim onu çağıran sesimle kendine geldi.
– “Mirey, gelsene. Bak çok lezzetli. Sen de tatsana. Neler kaçırmışsın bir bilsen.”
Mirey şoktan şoka giriyordu. Kocası ve şirketin ürün müdiresi Sonay kendi yataklarında çırılçıplak yatıyordu ve onun gelişini hiç takmamışlardı. Asla sertleşmeyeceğini düşündüğü kocasının yarağının ürettiği sperm gölü Benim dilim de, dudaklarındaydı.
– “Sen bilirsin, benden söylemesi,” diyerek ağzımda biriktirdiğim spermleri iştahla yuttum ve biraz daha süt isteyen bir kedi gibi İzak’ın karnını yalayarak, kalan sperm artıklarını da mideye indirdim.
Mirey gördüklerinden fena halde etkilenmişti. Birden kararını verdi ve hızla odadan çıktı. Orada bulunması, kendini aptal yerine koymaktan başka bir işe yaramıyordu. Evi terk etti.
Saat gece yarısını epey geçmişti. Mirey eve döndü. gidecek bir yeri yoktu ve ne İzak’a, ne de Bana bu yaptığımız için fazla kızamıyordu. Kendisi başlatmıştı her şeyi. Sadece olayların oluş biçimi moralini bozmuştu. Kapıyı açtığında, salonun ışığının yanmakta olduğunu gördü. – “İzak yatmamış henüz,” diye düşünmüş olmalıydı kı. Salona girdiğini de yeni bir şok yaşadı. Ben hala oradaydım. İzak ile geniş kanepeye sarmaş dolaş yarı çıplak vaziyette oturmuş, televizyon izliyorduk. Benim üzerinde Mirey’in bornozu vardı. Onu görünce, hiç istifimizi bozmadık.
– “Hoş geldin Mirey. Kendine içecek bir şeyler alsana.”
Mirey ne diyeceğini hala bilemiyordu. Gitti, buzdolabından bir diet-cola aldı ve salona döndü. Karşımızdaki koltuğa oturdu. İzak televizyonu kapattı. Söze Mirey girdi:
– “Sanırım konuşmamız gerek.”
– “Evet. Nerden başlayalım dersin?”
– “Öncelikle şunu söyleyeyim. Size kızgın değilim. Sonuçta her şeyi başlatan benim Tolga’yla beraber olmamdı.”
– “Haklısın. Böyle mantıklı düşünmene de sevindim. Ama sonuçta yaptığın çok önemli olaylara yol açtı. Sonay beni kendimi bildim bileli özlemini duyduğum, hiç yaşayamadığım zevklerle tanıştırdı. O harika bir kadın.”
– Mirey midesinde oluşan ağrıya kulak vermemeye çalışarak konuştu:
– “Senin adına sevindim. Demek ki sorunun psikolojikmiş.”
– “Evet, tamamen öyle.”
Ben söze girdim:
– “İnan bana Mirey, İzak muhteşem bir erkek. Bence biran önce sen de elindeki fırsatı değerlendirmelisin.”
– “Önerin için teşekkür ederim. Biz meseleyi kendi aramızda hallederiz. Sen karışma lütfen!”
– “Bir dakika Mirey,” diye söze girdi İzak.
– “Hepimiz ona minnet borçluyuz. Onunla öyle zevkler tattım ki, onsuz bir hayatı düşünmek bile istemiyorum.”
Salona sessizlik çöktü. Mirey nasıl davranması gerektiğine karar veremiyordu; tam anlamıyla hazırlıksız yakalanmış, gardı fena halde düşmüştü.
– “Siz bilirsiniz. Ben yokken istediğinizi yapın. Ben de Tolga’yla artık daha rahat görüşeceğim sanırım.”
– “Neden sen yokken istediğimizi yapacakmışız ki? Sen, ben, Sonay, birlikte eğlenebiliriz. Senden vazgeçmeye niyetim yok!”
– “Nasıl yani? Ne demek oluyor bu?”
– “Birbirinizi kıskanmazsanız, ki buna hiç gerek yok, neden üçümüz birlikte eğlenmeyelim?” Bu tür bir teklifi açıkçası ben de beklemiyordum ama buna itirazım da yoktu. Mirey’le ilgili üç planımın ilki gerçekleşmişti. Bu sayede ikincisi de gerçekleşecekti. Fakat Mirey bu tekliften hiç hoşlanmamıştı.
– “Dalga mı geçiyorsun İzak? Ben lezbiyen değilim!”
– “Lezbiyen olmana gerek yok, biseksüel ol yeter. Hem baksana, Sonay ne kadar güzel bir kadın.”
– “Küstahlaşma İzak! Sonay, senin de hemen gitmeni istiyorum. Bir daha ben buradayken lütfen gelme!”
Benim bir şey söylememe veya yapmama fırsat kalmadan İzak yerinden kalktı, ağır hareketlerle Mirey’in yanına gitti. Ayağa kalkınca bornozunun önü açılmış, penisi ortaya çıkmıştı. Kendinden emin hareketlerle Mirey’i omuzlarından kavradı ve sert bir hareketle yere çökertti. Mirey çok şaşırmıştı.
– “Ne yapıyorsun İzak? Ne oluyor?”
– “Hiç. Sadece yarağımı ağzına sokmak istiyorum.”
– Ve yarağını Mirey’in yüzün de gezdirmeye başladı. Mirey yarı sertleşmiş bu penisi ağzına almak istemiyordu. Direndi ve ayağa kalkmayı başardı. Bir an boş bulunup ayağa kalkmasına izin veren İzak, birden kimsenin beklemediği bir şey yaptı ve Mirey’i uzun saçlarından kavrayarak sert bir hamleyle kendine çekti. Bir anda İzak’ın tokadı Mirey’in yüzün de patladı. Mirey çığlığı bastı. Ben olanları şaşkınlık, merak ve hoşnutlukla izliyordum. Bu tokat benim için bir “Bonus” olmuştu. İzak Mirey’i sımsıkı tutarak yanına çekti ve bir tokat daha attı. Mirey’in yanakları kıpkırmızı olmuştu. İzak bağırmaya başladı:
– “Kaltak, beni Tolga’yla aldatırken bunları hesaba katmamıştın, değil mi? Ama yaptığını ödeyeceksin! Hem de hepsini. Hadi şimdi aç ağzını. Yoksa seni öyle bir benzetirim ki, bir daha insan içine çıkamazsın.”
Mirey’in fena halde canı acımıştı ve kadınlık gururu incinmişti. Gülümseyerek Ona bakıyordum. Ayağa kalkmaya çalıştı ama birden İzak’ın üçüncü tokadı yüzün de patladı. Dudağı kanamaya başlamıştı. Öylece kalakaldı. İzak onu başından tuttu ve yarağını yüzüne sürtmeye başladı. Mirey itiraz etmiyordu ama büyük bir şaşkınlık içindeydi. İzak’ın penisine Mirey’in dudağından sızan kanlar bulaşmıştı. İzak birden Mirey’i kendi haline bıraktı ve üzerindeki bornozu çıkarıp attı. Çırılçıplaktı ve penisi yumuşaktı. Bana emredercesine seslendi:
– “Sonay! Lütfen buraya gel ve yarağımı ağzıma al. Mirey’in biraz derse ihtiyacı var galiba.”
– “Mirey’in bence derse ihtiyacı yok. Tolga’nınkini Gayet güzel emiyordu.”
– “Lütfen dediğimi yap!”
– Tereddüt etmeden ayağa kalktım, bornozumu koltuğa bıraktım. Mirey’e bir bakış attım ve İzak’ın önünde diz çöktüm. Yumuşacık yarağının tamamını ağzıma aldım ve emmeye başladım. Dilim de Mirey’in kanının tadını hissettim ama iğrenmedim. Aksine tuzlu ve sıcak tadı hoşuma gitmişti. İzak’ın penisi Benim ağzımda büyümeye başladı. Vantuzlayarak emiyor, dilimi de boydan boya arada bir ağzımdan çıkardığım yarağın etrafında gezdiriyordum. İzak sağ eliyle Benim başıma arkadan destek veriyor, yarağının emilme ritmini kendi belirliyordu.
Az sonra ağzımdaki penisin tamamını sığdıramaz oldum. İzak’ın koca yarağını ağzımdan çıkardım. Hayranlıkla baktım ve yeniden küçük dil darbeleriyle başını yalamaya başladım. Zevkten titreyen İzak, çabucak boşalmak istemediği için Beni penisinden uzaklaştırdı ve kenarda anlamsız gözlerle bizleri izleyen Mirey’in yanına gitti. Benim tükürüklerimle vıcık vıcık olmuş yarağını karısının yüzün de gezdirmeye başladı. Mirey itiraz etmeden duruyordu.
– “Aç ağzını” diye fısıldadı İzak.
Mirey ağzını açtı. İzak kazık gibi olmuş yarağını köküne kadar Mirey’in ağzına soktu ve gidip gelmeye başladı. Mirey karşı koymuyor ama emmiyordu da. Bir süre bu şekilde karısının ağzımı pompalayan İzak sonunda vazgeçti ve Mirey’i ayağa kaldırdı. Kararlı hareketlerle kanepeye taşıdı. Mirey’i sırtüstü kanepeye yatırdı. Beni çağırdı
– “Gel Sonay. Soy onu. Çırılçıplak kalsın.”
Bu gece bir denileni iki yapmamaya niyetliydim. Hayatımın en ilginç gecelerinden birini yaşıyordum. Mirey’i soymaya başladım. Önce ayakkabılarını çıkardım. Pantolonunun düğmelerini çözdüm ve belinden/bacaklarından sıyırarak çıkardım. Mirey’in upuzun ve harika biçimli bacaklarında ellerini gezdirdim.
– “Bu kaltağı perişan edeceğim” diye düşündüm.
Gömleğinin düğmelerini de çözdüm. Her zaman ilgimi çekmiş olan silikonlu görünümlü iri göğüsler sutyenden de kendini belli ediyordu. İzak kenara çekilmiş olanları izliyordu. Sonra tepkisiz yatan Mirey’in sutyenini de çıkardım.
“Gerçekten olağanüstü göğüsleri var orospunun” diye düşünmeden edemedim.
Mirey’in külotunu da çıkardım ve karşımda çırılçıplak yatan bu harika yaratığı uzun uzun inceledim.
– “Bir vücut bu kadar mı kusursuz olur?”
Kendime daha fazla engel olamadım ve Mirey’in şahane göğüslerini iki elimle yanlardan kavradım. Diriliklerine hayran oldum. Taş gibiydi. Kendi göğüslerim de güzeldi ama Mirey’inkiler bambaşkaydı. Dilimle uçlarına dokundum. Daireler çizerek yalamaya başladım.
Mirey hala tepkisizdi. Gözlerini tavana dikmişti. Dudaklarının kenarında kurumuş kan vardı. Mirey’in göğüs uçlarını emmeye geriştim. İkisini de uzun uzun emdim, sömürdüm. Tatlarına doyamıyordum. Dilimi fırça gibi kullanarak iki göğüs ucu arasında hızla gidip geliyordum. Yavaş yavaş ısırmaya başladım.
Mirey hafifçe inledi. Bu inleme zevkten mi, acıdan mı anlaşılmadı. Dakikalar boyunca Mirey’in göğüslerine adeta tapındım. Onları yedim bitirdim. Onlara doyduğum da dilimle aşağılara yöneldim. Önüme çıkan her noktayı yalayarak, göbek deliğine ulaştım. Bu güzel çukuru uzun uzun yaladım. Amını pas geçtim ve Mirey’in uzun bacaklarının her noktasını yalayarak, öperek, ısırarak ayaklarına kadar indim.
Mirey gözlerini kapamıştı. İzak ise koltuğa oturmuş, mastürbasyon yapıyordu. Benim Mirey’e tapınma seremonisine karışmak istememişti. Böyle bir sahneyi bir daha izleyemeyebilirdi. Mirey’in ayak bileklerini, topuklarını öptüm. Parmak aralarını tek tek yaladım ve parmaklarını emdim. Bir kadına bunu yaptığıma inanamıyordum ama yapmaktan da kendimi alıkoyamıyordum.
Dakikalar süren bu ayak fetişizmi sahnesinden sonra Mirey’i kanepede ters çevirdim. Mirey itiraz etmeden yüzükoyun uzandı olabilecek her şeyi büyük bir çaresizlik içerisinde kabullenmişti. Önümde uzanan şahane popoya, kalçalara, sırta baktım. Az önce ön tarafa yaptığımı arkaya da uyguladım. Mirey’in bacaklarının arkalarını, sırtını, omuzlarını öptüm, yaladım. Sonunda poposuna geldim. Yumuşacık kalçaları uzun uzun öptüm, kokladım, ısırdı. Mirey artık açık açık inlemeye başlamıştı.
-“Güzel” diye düşündüm. “Kıvama geliyor.”
Ellerimle Mirey’in kalçalarını açtım ve küçücük popo deliğine baktım. Başımı gömdüm ve iştahla bu deliği yalamaya, adeta dilimle onu sikmeye başladım. Daha sonra bacaklarını iyice ayırdım yatağın üzerindeki yastığı kalçalarının altına yerleştirdim amı ve götü artık iyice ortaya çıkmıştı. Dilimle yeniden göt deliğine yöneldim dilimin daracık deliğin etrafında gezdiriyor arada bir de elimle iyice ayırdığım deliğin içine sokmaya çalışıyordum. Sonra yavaşça dilimi aşağı kaydırdım arkadan amının dudakların alabildiğim kadar tek tek ağzıma alarak emdim. Sonra ortasındaki yarığı boydan boya yaladım. Mirey’in inlemeleri hızlandı ve kesik kesik çığlıklar atmaya başladı amın içindeki salgılar birden artmıştı İnlemelerine aldırmadan yalamaya devam ettim.. Kaltak ağzımın içerisine sarsılarak boşaldı. Birden İzak’ın sesini duydum. Gördükleri karşısında daha fazla dayanamamıştı.
Aceleyle Mirey’i bıraktım ve İzak’ın önüne çömeldim. İzak da boşalmak üzereydi hemen İzak’ın kazık gibi sert yarağını elime aldım ve erkeğime mastürbasyon yapmaya başladım. İzak’ın gözleri kaymış, kendinden geçmişti. Penisi ağzıma almadan elimle İzak’ı boşalttım. İzak nefes nefese, inleyerek, hırlayarak tüm spermlerini Benim yüzüne fışkırttı. Benim ağzım, burnum, çenem, gözlerim, kısacası tüm yüzüm İzak’ın spermleriyle kaplanmıştı.
Bu spermlerin hepsini parmaklarımla topladım ve ağzıma aldım. Ama yutmadım. Doğru Mirey’in yanına gittim ve ağzımda biriktirdiğim tüm spermleri Mirey’in yüzüne, dudaklarına akıttım. Mirey ifadesiz gözlerle bakmaya devam ediyordu ama karşı koymadı. Tükürdüğüm spermleri dilimle Mirey’in tüm yüzüne yaydım, adeta bir güzellik maskesi yaptım. Sonra dudaklarımı Mirey’in dudaklarına bastırdım ve öpmeye başladım. Mirey hemen ağzımı araladı ve bu öpücüklere karşılık verdi.
Derken iki kadın tutkuyla öpüşmeye başladık. Gerçekten ilginç bir görüntü oluşmuştu. Mirey ile zevkle, şehvetle öpüşüyor, dillerimiz-dudaklarımız birbirini kavrıyordu. Mirey’in dudaklarının kenarındaki kurumuş kan, İzak’ın cıvıklaşan spermleri dillerimizin arasında köprüler oluşturuyordu. Uzun süren bu öpüşmenin ardından, Aşağıya yöneldim ve az önce yarım kalan işime geri döndüm.
Bu sefer doğrudan Mirey’in amını öpmeye, dilimle amının dudaklarını ayırıp yalamaya, dilimi mümkün olduğunca Mirey’in içine sokmaya başladım. Mirey kendini koyuvermiş, yüksek sesle inliyordu. İzak:
– “Hani sen biseksüel değildin, ne oldum karıcığım?” diye seslendi.
Mirey cevap vermedi. Bu arada ritmimi artırdım ve sanki cinsel birleşme yaşıyormuş gibi Mirey’i dilimle sikmeye başladım. Bu işi o kadar ustaca yapıyordum ki, Mirey zevkten kendinden geçmiş, elleriyle Benim başıma bastırıyordu. Derken Mirey çığlık çığlığa orgazm oldu. Kadınlık sıvıları Benim yüzünü kapladı. Sonay istifini bozmadan yalamaya, öpmeye devam ettim. Sıvıların bir kısmını zevkle yuttu.
Sonra doğruldum ve gidip İzak’ı öpmeye başladım. Dilimle Mirey’in kadınlık sıvılarını kocasının ağzına, yüzüne yaydım. İzak çılgınca Beni öpüyor, Benim dilimi tutkuyla emiyordu. Bir süre sonra yeniden Mirey’e yöneldim ve Mirey’in bacaklarını iyice aralayıp, hem ön hem arka delikleriyle ilgilenmeye başladım. Tatlı tatlı arka deliğini yaladım ve dilimi sokabildiğim kadar içine soktum. Mirey yeniden inlemeye başlamıştı. Derken birden sağ elimin iki parmağını Mirey’in vıcık vıcık olmuş amına soktum. Mirey zevkle titredi. Bunun üzerine iki parmağını daha biraz zorlayarak Mirey’e soktum.
Böylece Benim dört parmağım Mirey’in içindeydi. Yavaş yavaş sokup çıkarmaya, Mirey’i elimle sikmeye başladım. Bir yandan da arka deliğini zevkle emip, yalıyordum. Birkaç dakika sonra Mirey çıldırmış gibi inlemeye, tüm vücudu titremeye, kasılmaya başladı. Bu arada elimi içerde tutmakla beraber kendim yukarıya yöneldim ve Mirey’in göğüslerini ısıra ısıra emmeye başladım. Sol elimin baş parmağını da Mirey’i inlete inlete arka deliğine soktum. İki elim Mirey’in iki deliğinde, dudaklarım göğüsleri de, dakikalar boyunca Mirey’i sömürdüm. Bu sırada Mirey üst üste orgazmlar yaşadı ve kendinden geçti.
Gördükleri karşısında yeniden uyarılan İzak artık olaya katılma vaktinin geldiğini anladı ve Mirey le beni birbirimiz den ayırdı. Mirey’i sırtüstü, başı dışarı sarkacak şekilde kanepeye uzattı ve yarı sertleşmiş yarağını karısının ağzına yerleştirdi. Mirey minnettarlıkla emmeye başladı. Böylece İzak, bir yandan ritmik hareketlerle karısının ağzını becerirken, bir yandan da iri göğüslerini yoğuruyordu.
Az sonra İzak’ın penisi kazık gibi olmuştu ve Mirey’in ağzına sığmamaya başlamıştı. İzak hiç aldırmadan pompalamaya devam ediyordu. Arada bir nefes alması için yarağını bir kaç saniyeliğine çıkarıyor, bu esnada Mirey ağzımda biriken salyaları tükürüyor, sonra yeniden kocasının iri yarağını gırtlağına kadar alıyordu. Tüm odayı ıslak dudaklar ve dille, penisin birleşmesinden kaynaklanan şapırtılar, inlemeler, Mirey’in zaman zaman öğürme sesleri kaplamıştı.
Müthiş tahrik olmuştum odada orgazm olmayan tek kişi bendim ne yapacağımı bilemez halde İzak’ın arkasına geçip, poposunu ısırmaya, öpmeye geriştim. Bunun üzerine, İzak biraz öne eğilerek arka deliğini ortaya çıkardı ve Beni oraya yöneltti. Dilimi kılların arasından İzak’ın arka deliğine sokup çıkarmaya, önüme gelen her yeri öpüp, yalamaya başladım.
İzak, penisi Mirey’in ağzında, arka deliği Benim dilim de zevk çığlıkları atıyordu. Bir süre sonra Ben de kanepeye Mirey’in yanına aynı pozisyonda uzandım. Bunun üzerine İzak yarağını sırayla ağzımıza sokup pompalamaya, “Deepthroatinğ”E başladı. Böyle bir zevk çok az erkeğe nasip olmuştur. İki şahane kadın önünde yatarken, İzak sırayla yarağını ağızlarımıza veriyor, elini de boşta kalanın ağzına sokup parmaklarını emdiriyordu. Kısa bir süre önce boşaldığı için kolay kolay gelmeyeceğini biliyor, anın zevkini iyice çıkarıyordu. Penisi bizlerin salyalarıyla sırılsıklam olmuştu ve penisi birimizin ağzından diğerine geçerken arada salya köprücükleri oluşuyordu. Bir süre sonra İzak kanepeye sırtüstü uzandı.
– “Hadi kızlar. Gelin, ikiniz birden yarağımı yalayın.”
İkimizde ikiletmeden hemen göreve atıldık. Önce ben penisi ağzıma alıp emmeye başladım. Mirey de bu esnada penisin gövdesini iştahla yalıyor, İzak’ın taşaklarını avuçlayıp, ağzına sokmaya çalışıyor, zevkle emiyordu.
Sonra yer değiştirdik; Mirey penisin başını, ben taşakları emmeye başladım. En sonunda da ikimiz birden penisin gövdesini yalamaya, bir yandan da öpüşmeye başladık. İzak gözlerini kapamış, iki eliyle başlarımıza bastırıyor, yalama tempolarını ayarlıyordu.
Daha fazla dayanamayarak birden doğruldum ve bir hamlede İzak’ın yarağının üzerine oturdum. Çılgınca bir ritimle gidip gelmeye, İzak’la birleşmeye başladım. Orgazma ulaşmam an meselesiydi. Mirey de boş durmuyor, Benim göğüslerini öpüp, emiyordu. Kısa süre sonra çığlık çığlığa orgazma ulaştım ve biraz sakinleştim.
Ama hala çok azgındım ve İzak’ın üzerinde ters dönerek bu kez koca penisi arka deliğime yerleştirdim. Az önce Benim kadınlık sıvılarımla ıpıslak olan İzak’ın penisi rahatça deliğe girdi. Ata biner gibi İzak’ın penisine binmiş, ileri geri yaylanarak arkamı becertiyordum. Mirey de kocasının göğsünü, karnını öpüp yalıyor, sonra yukarı gelip dudaklarını öpüyordu. Karı-koca uzun zamandır yaşamadıkları bir tutkuyla öpüşüyor, birbirlerini yiyordu.
Yaklaşan ikinci orgazmı hissedince tempomu iyice artırdım ve az sonra yeniden orgazm oldum. İzak hala boşalmamıştı ama az kaldığını hissediyordu. İki kadını birden kendine çekti ve yarağını ağızlarımıza verdi. Mirey ve ben erkeğimizi boşaltmak için müthiş bir gayretle emmeye, yalamaya geriştik. Az sonra İzak kasılmaya, titremeye başladı. Boşalmak üzereydi. Penisi serbest bıraktık ve iki yandan aşağı yukarı yalamaya devam ettik. Penisin başının serbest bırakılması İzak’ın orgazmını biraz geciktirdi ama dillerimizin ritmik hareketlerinin yeniden başını döndürmesi pek zaman almadı. Gelmekte olan orgazm Beynini uyuşturdu, gözlerini kapadı.
Mirey ve ben sırılsıklam yaptığımız penisi şiddetle ve arzuyla yalamayı sürdürüyorduk. Olacakları anlamıştık. Birden İzak inleyerek döllerini fışkırtmaya başladı. Penisi bir o yana, bir bu yana çeviriyor, Mirey’le ikimizde ikisi de fışkıran döllerden payımızı almaya çalışıyorduk. İzak uzun uzun boşaldı. Taşakları ağrırcasına spermlerini yüzlerimize saçtı.
Sonunda sakinleştiğinde, Mirey ile yüzlerimize, dudaklarımıza, İzak’ın karanına saçılan dölleri yalayarak topluyor, dillerimiz arasında paylaşıyor ve sonunda yutuyorduk. Bir kaç dakika içinde ortalıkta İzak’a ait en ufak bir sperm damlası kalmamış, hepsi midelerimize gitmişti. On dakika sonra odayı sessizlik kaplamış, sarmaş dolaş olmuş iki kadın ve bir erkek derin bir uykuya dalmıştık…
Ertesi sabah uyandığımda mutfaktan nefis bir kahve kokusu geliyordu. Hava sıcak olduğun dan üzerime bir şey giymeden, çırılçıplak mutfağa gittim. Utanma duygumu neredeyse tamamen yitirmiştim. Mirey geceliğiyle kahvaltı hazırlıyordu. Beni karşısında çırılçıplak görünce şaşkınlığını gizleyemedi.
– “Günaydın Sonay. Giysilerini bulamadın herhalde.”
– “Günaydın. Yoo, içerisi sıcak. Zaten duşa giricem şimdi.”
– “OK. Kahvaltı 10 dakikaya hazır.”
– “İzak çıktım mı?”
– “Evet, bu sabah toplantısı vardı. Aslında benim de fazla vaktim yok.”
Çıplak vaziyette kahvaltımı yaparken aklımdan şeytani fikirler geçiyordu. Mirey’den intikamını almıştım. Onunla ilgili tek bir planım kalmıştı: İşten attırmak! Bunun da yolu Rıfat Bey’den geçiyordu. O halde artık Rıfat Bey’e oynamalıydım. Rıfat Bey’in bana her zaman ilgi gösterdiğini biliyordum. Şimdi ilgisine karşılık görecekti…
Ofisin asansöründe Erman Bey’le karşılaştım. Onu bir süredir ihmal etmiştim; açıkçası hem vakti olmuyordu, hem de ondan sıkılmıştım. Erman Bey ise aksine çok istekliydi.
– “Sonay, seni çok özledim. Ne dersin bu akşam bize gidelim mi? Bizimki annesinde kalacak.”
Erman Bey bunları söylerken bir yandan da ellerini benim göğüslerime götürmüş, elbisemin üzerinden memelerimi avuçluyordu. Kendimi kurtardım.
– “Erman rica ederim sakin ol! Burası yeri değil.”
– “Ne olacak canım. Kim görecek?”
– “Bu konuda riske giremem. Rezalet çıkmasını istemiyorum.”
– “Ee, akşam için ne diyorsun? Geliyor musun bana?”
– “Sanmıyorum Erman. Bu akşam Tolga’yla gitmemiz gereken bir yer var.”
– “Ne zaman görüşeceğiz peki?”
– “Bilmiyorum.”
– “Bu akşam ne yapacağım ben tek başıma? Kaç gündür seni hayal ediyordum.”
Asansör katta durdu. Odama doğru yürürken elimle
– “Sonra görüşürüz” anlamında bir hareket yaptım. Yarım saat sonra kahvemi içerken aklıma yepyeni bir fikir geldi. Asansörde Erman’dan ne kadar sıkıldığımı hatırladım. Üstelik yerli yersiz istekleriyle beni zora sokuyordu. Harika bir planım vardı. Aynı anda hem Mirey’den, hem de Erman’dan kurtulacaktım. Hemen planımı uygulamaya koymaya karar verdim ve doğru Mirey’in yanına gittim. Yerinde yoktu. Sonunda Mirey’i asansör boşluğunda sigara içerken buldum.
– “Mirey sana maalesef kötü haberlerim var.”
– “Nasıl yani, ne haberi?”
– “Yarım saat önce Rıfat Bey’le Erman Bey’i aralarında konuşurlarken duydum. Senin performansından hiç memnun değillermiş. Böyle giderse yakında işten çıkarmamız gerekebilir dediler.”
Mirey’in beti benzi attı. Şaşkınlıktan ve üzüntüden konuşamadı.
– “Ben de az önce Erman Bey’e bu konuyu açtım.”
– “Ne dedin?”
– “Rıfat Bey’le konuştuklarınıza kulak misafiri oldum. Neden Mirey’in performansını beğenmiyorsunuz diye sordum?”
– “O ne dedi peki?”
– “Seni biraz ilgisiz ve dalgın buluyorlarmış.”
– “Ne münasebet? Ben görevlerimi gayet güzel yapıyorum.”
– “Bu konuda seninle hemfikirim. Ama böyle düşünüyorlar işte.”
Mirey sustu. Düşüncelere dalmıştı. Bir sigara daha yaktı.
– “Demek beni işten çıkaracaklar. Off Sonay, şu an buna kesinlikle hazır değilim.”
– “Üzme kendini.”
– “Nasıl üzmem? Ben bu şirkette çalışmaktan çok memnumum.”
– “Bence yapabileceğin bir şeyler var.”
– “Ne gibi?”
– “Erman Bey senden her zaman çok hoşlanmıştır.”
– “Hadi canım! Ciddi misin? Hem ne yapayım yani? Bak işte, hem hoşlanıyor, hem işten atıyor!
– “Çünkü senden karşılık göremiyor. İkiniz de evlisiniz. Senden öylesine hoşlanıyor ki, her gün karşısında görüp, bir şey yapamamak onu çok rahatsız ediyor.”
– “Bu yüzden mi beni gözden çıkardılar dersin?”
– “Bence bu iş tamamen Erman Bey’in başının altından çıkıyor. Rıfat Bey senin performansını nereden bilecek?”
– “Hmm. Haklısın sanırım. Ama ne yapabilirim?”
– “Bence çok şey yapabilirsin.”
– “Nasıl yani? Gidip Erman Bey’e yakınlık mı göstereyim şimdi durup dururken?”
– “Aynen öyle.”
Planımı ustaca kurgulamış Mirey attığım yemi yutmuş sazan gibi oltaya gelmişti. Şimdi yapmam gereken basit bir şey vardı. Erman Bey’in odasını gözetledim. Odasından ayrılır ayrılmaz Çantamda taşıdığım minik kamerayı Erman Beyin odasında port mantonun üzerinde asılı duran ceketinin yakası ile göğüs cebinin birleştiği yere gizlice yerleştirdim Çekti askının üzerinde düzelterek masanın üzerini görecek şekilde ayarladım böylece bir aksilik olmazsa Ermen Beyi takip edebilecek hatta yatak odasını bile gözetleyebilecektim. Çünkü Erman Bey oldukça titiz biriydi ve hastalık derecesinde eşyaların simetrisine dikkat ederdi Evinde kaldığım günlerde fark etmiştim ki Ceketini sürekli yatak odasındaki portmantonun üzerine düzgün bir şekilde asıyor
Odama giderek laptopuma kendi şahsi internetimi taktım böylece şirketten alıcının İp sini Kameranın ara yüzüne girdim. Erman Beyin odasının görüntüleri net bir şekilde pc me gelmeye başladı. Artık her şey tamamdı. Erman Bey şirketten ayrılsa bile yakınlarında olduğum sürece görüntüleri alabilecektim. Odamda beklemeye başladım. Fazla geçmeden Erman Bey odasına geldi ve görüntüye girdi.
Erman Bey keyifsiz bir şekilde bir yandan kahvesini yudumlayıp, bir yandan internette girdiği seks sitelerinde dolaşıyordu. Kaç gündür bu akşamı bekliyor olmalıydı. Benimle yaşadıklarını aklından çıkaramıyor, tüm bunlar hiç olmamış gibi eski hayatına, Aysel’e dönmeyi kabullenemiyordu. Benim ona olan ilgimi neden kaybettiğini de anlayamıyordu. Düşüncelere dalmıştı. Kapısının tıklatıldığını duydu.
– “Gir.” Açılan kapıdan Mirey başını uzattı.
– “Erman Bey, vaktiniz var mı?”
Erman Bey bir an şaşaladı. Hemen internet Explorer kapattı. Birkaç saniyelik gecikmeyle Mirey’i cevapladı:
– “Tabii Mirey. Gelsene.”
– “Şey oturabilir miyim?”
– “Elbette, sorman ayıp! Buyur!”
Mirey hafifçe kırıtarak Erman Bey’in karşısındaki koltuğa kuruldu. Doğrudan Erman Bey’in gözlerinin içine bakarak söze girdi.
– “Erman Bey. Bugünlerde kafam çok karışık. Biliyorsunuz, bu şirkette neredeyse üç yıldır çalışıyorum. Başlangıçta yönetici asistanı olarak işe başlamıştım, sonradan insan kaynaklarına geçtim. Bence kariyerime yeni bir yön vermemin zamanı geldi. Sizinle bu konuda konuşmak istiyordum.”
– “Benimle fikirlerini paylaşmana gerçekten sevindim Mirey. Fakat bu konu enine boyuna konuşulmalı.” Durdu. Birden aklında bir şeytanlık uyanmıştı.
– “İstersen bunu mesaiden sonra konuşalım. Hem ofis atmosferinin dışına çıkmış oluruz. Ne dersin, mesela bu akşam bir yerde yemek yerken konuşalım mı?”
– “Benim de aklımdan böyle bir şey geçiyordu. Nereye gidelim?”
– “Siz gençler bu işleri daha iyi bilirsiniz. Sen seç.”
– “Ok. Saat 7 gibi çıkarız, olur mu?”
– “Çok iyi.”
Mirey odadan çıkarken, Erman Bey daracık kotun gizleyemediği harika kalçalardan gözlerini ayıramıyordu. Upuzun bacakların üzerindeki nefis popo her erkeği baştan çıkarabilirdi.
– “Bende de ne şans var ama. Bir kapı kapandı, başkası mı açılıyor ne? Dur bakalım, en azından bir yemek yeriz. İnsan böyle bir kızla her zaman dışarı çıkamaz” diye düşünmekten kendini alamamıştır buna emindim.
O akşam saat yedi buçuğa doğru Erman Bey ve Mirey şirketten birlikte çıktılar. Departmanlardaki herkesin çıkmasını beklemişlerdi. Birlikte çıktıklarının görülmesi dedikodulara yol açabilirdi. Bende arabama atlayarak peşlerinden gittim. Arabamı görüntüleri alabileceğim bir mesafeye park ettim Laptopum açık ve her şey yolunda idi
Yarım saat sonra şehrin yeni açılan pahalı restoranlarından birinde içkilerini yudumlarken, söze Erman Bey girdi.
– “Anlat bakalım Mirey. Kariyerini hangi yönde ilerletmek istiyorsun? Aklından neler geçiyor?”
– “Erman Bey, aklımda net bir şey yok aslında. Sadece yeni bir motivasyona, farklı görev tanımlarıma ihtiyaç duyuyorum.”
– “Mirey, bak baştan anlaşalım. Ofiste değiliz, lütfen bana “Erman Bey’ demekten vazgeç. ‘Erman’ yeterli; kendimi iş görüşmesinde hissediyorum.” Mirey kıkırdadı.
– “Peki Erman, sen nasıl istersen.”
– “Hah şöyle. Biz şu anda iki arkadaş olarak sohbet ediyoruz. Resmiyeti bırakalım. Yoksa aklımızdan geçenleri yeterince açık ifade edemeyiz.”
Aradan bir saat daha geçtiğinde samimiyet ilerlemiş, içkinin de katalizörlüğün de muhabbetin dozu artmıştı.
– “Mirey, biz neden 3 yıldır seninle böyle bir yemeğe çıkmamışız ki? Baksana harika vakit geçiriyoruz. Bundan sonra sık sık bunu tekrarlarız artık.”
– “Kaybedilmiş bir şey yok. Ben de seni daha yakından tanımak isterim. Ofiste tanıdığım Erman Bey’le, bir arkadaş olarak tanıdığım Erman birbirlerinden çok farklılar. Kusura bakma, ben seni soğuk bir adam olarak tanımıştım. Şimdi anladım yanıldığını. Sen çok sıcak, tatlı biriymişsin.”
– “Teşekkür ederim. Sen de öyle. Ben de seni kendini beğenmiş, çevresini pek takmayan bir kız sanıyordum. Bunda da haklı olduğunu düşünürdüm.”
– “Aa, neden?”
– “Çünkü sen çok güzel bir kadınsın. Ve bunun farkındasındır sanırım. İnsanlara biraz uzak durmanda fayda var.”
– “İltifat için teşekkürler. Fakat anlamadım. Neden insanlara uzak olmalıyım?”
– “Aksi takdirde hemen seninle yakınlaşmak isteyen çapkın erkekler ve kıskanç kadınlar olur da ondan. Hem ben bunları iltifat etmek için söylemiyorum.”
– “Tekrar teşekkür ederim Erman. Söylesene, sen de beni çekici buluyor musun?”
Erman böyle bir soru karşısında ne diyeceğini bir an düşündü. İşler beklemediği bir yöne kayıyordu. Ve bu yön Erman’ın hayalini bile kuramayacağı bir yöndü.
– “Evet, neden saklayayım, bence çok çekici bir kadınsın. Umarım açık sözlülüğümden rahatsız olmazsın.”
– “Aksine, çok hoşuma gittim. Cesur erkekleri severim.”
Bir süre ikisi de sustu. Şimdi ne diyeceklerini bilemiyordu. İkisinin de kendine göre çekinceleri vardı. Sessizliği bozan, artık bu noktadan dönülmeyeceğini bilen Mirey oldu.
– “Aslında benim sana bir itirafım olacak.”
– “Nedir?”
– “Bu akşam beni gerçekten çok şaşırttın, etkiledin. Böyle bir şeyi hiç beklemiyordum.”
– Erman kulaklarıma inanamıyordu. Şans meleğinin omuzuna dokunduğunu hissediyordu.
– “Buna çok sevindim. Senin gibi birini etkileyebildiğime göre, demek ki, biz de hala iş varmış.”
– “Buna eminim.” Erman hesabı öderken,
– “Şimdi ne demeliyim?” diye düşünüyordu. Doğrudan hamle yapıp, başka bir yere filan mı davet etmeliydi, yoksa dozunda mı bırakmalıydı. Şans yine kapısını çaldı.
– “Aa, saat 10’a geliyor. Hiç farkına varmamışım.”
– “Eşin merak edecek.”
– “Yoo, ondan yana sorun yok. Bu akşam geç çıkacak İzak. Önemli birileri Türkiye’ye gelmişler. Böyle günlerde ofiste kaldığı bile olur. Ben senin adına kaygılandım.”
– “Ben bu akşam bekarım. Eşim evde yok.”
– “O zaman dert etmeye gerek yok. Belki kahve içmeye başka bir yere gidebiliriz.”
– “Mirey, benim müzikten, kalabalıktan canım sıkıldı. Ne dersin, kahveyi benim evde içelim mi? Buraya çok yakın oturuyorum.”
Mirey biraz duraksadı. Yüzünde de adamı tavlamanın gülümsemesi vardı. Fakat artık kendini çekemezdi. Hem Erman’dan gerçekten biraz etkilenmişti sanrım. İçk**en olsa gerek diye düşündüm.
– “Tamam. Neden olmazın. Hadi gidelim.” dedi
Yol boyunca samimiyetleri iyice arttı. Bir radyo programındaki yarı müstehcen esprilere bol bol güldüler. Az sonra asansörde çıkarlarken, ikisi de susmuştular. Aralarında oluşan elektrik elle tutulabilecek bir yoğunluğa ulaşmıştı.
Erman anahtarla kapıyı açıp, içeri girer girmez, loş antrede bir an birbirine baktılar ve ardından Erman Mirey’i sert bir hareketle kapıya dayayıp, dolgun dudaklarıma yapıştı. Mirey bu kadar acele edeceğini düşünmemişti ama dudaklarında dolaşan Erman’ın sıcacık diline karşı koyamayacağını anladı. Sadece biraz daha rahat bir ortam istiyordu. Erman’ı iterek kendinden uzaklaştırdı.
– “Lütfen kızma. Sadece kapı önünde istemiyorum.”
– “Dayanamıyorum. Seni çok arzuluyorum.”
Erman’la Mirey içeri girdi. Erman kızın elinden tuttuğu gibi doğru yatak odasına yöneldi. Sonra bir an için görüntü gitti görüntüde büyük bir titreme ve karanlık bir ortam oluştu.
– “Eyvah” dedim. Kendi kendime
Sonra yavaş yavaş görüntü yeniden gelmeye başladı. Ve bir müddet sonra da her şey netleşti. Şansım yaver gitmiş Tam tahmin ettiğim gibi Erman ceketini Yatak odasındaki port mantoya asmış sonrada ceket kırışmasın diye dikkatlice düzeltmişti.
Mirey’i sırtüstü yatağa adeta fırlatan Erman, aceleyle kızın gömleğinin düğmelerini koparırcasına açtı ve sutyenin üzerinden patlamaya hazır bomba gibi duran iri göğüslerini avuçladı. Mirey’in dudaklarından bir – “Oh” sesi çıktı. Erman ellerini göğüslerden çekmeden aşağıya indi ve Mirey’in göbek deliğini yalamaya başladı. Fısıldar gibi bir sesle
– “Sutyenini çıkar” dedi.
Mirey itiraz etmeden sutyenin kopçalarını çözdü. Erman gördüğü manzara karşısında bir an büyülenmiş gibi bakakaldı. Karşısında en az 95 cm ‘lik, son derece dik ve dolgun, harika biçimli memeler duruyordu. Bir an – “Silikonlular mı?” diye soracak oldu, sonra sorunun yersizliğinden utanıp, vazgeçti. Çıldırmış gibi memelere saldırdı. İki eliyle iki göğsü yanlardan sıkıştırıp, dilini aralarında badana yapar gibi gezdirmeye başladı. Zevkten başı dönmüştü. Penisi patlayacak gibi zonkluyordu. Mirey gözlerini kapamış, başını iyice geriye atmıştı. Aldığı zevk her halinden belli oluyordu. Erman inanılmaz bir coşkuyla Mirey’in göğüslerini somuruyor. Göğüslerini öyle bir avuçlamıştı ki, adeta acıtmak istiyordu Mirey’i. Erman nefes almaksızın tüm salyalarını akıtarak göğüs uçlarını emiyor, yalıyor, diliyle daireler çiziyordu. Arada bir hızını alamayıp, bir memeyi tek eliyle avuçluyor ve tamamını ağzına sokmaya çalışıyordu. Mirey zevk içinde inlerken,
– “N’olur Erman, dişlerinin izi çıkmasın, kocam sorabilir” diye fısıldıyordu.
– “Merak etme bebeğim.”
Ve Erman sanki Mirey’in sözlerini duymamış gibi ısıra ısıra, kanırta kanırta emmeye, Mirey’in bombaların tapmaya devam ediyordu. Sonunda öyle bir an geldi ki, spermlerinin kendiliğinden boşalıvereceğinden korkan Erman, aceleyle göğüslerden ayrıldı, pantolonunu ve külotunu sıyırdı; Mirey’i soyacak vakti ve hali yoktu; hızla yatağa tırmandı, kız ne oluyor diyemeden kazık gibi olmuş yarağını Mirey’in yüzüne dayadı. Mirey bir an şaşırdı ama karşı koymadı. Kendini olayın hızına bırakmıştı.
Ağzını açtı ve Erman’ın yarağının alabildiği kadarını ağzına aldı. Erman’ın dudaklarından bir
– “Ohh” koptu ve Mirey’in ağzını pompalamaya başladı. Çok değil, 10-15 saniye geçmişti ki, taşaklarından yükselen yakıcı sıvıyı hissetti. Mirey’in gözlerine baktı; kızcağız öylece yatıyor, üzerinde kudurmuş gibi hareket eden bu adama bakarak, ağzındaki penisin gidip gelmesini izliyordu. Erman bir şeyler söyleyecek oldu, gırtlağından ses çıkmadı. Başı döndü, nefesi kesilircesine kasılarak spermlerini adeta canını yakarcasına, katı katı Mirey’in ağzına boşaltmaya başladı.
Mirey’in midesi bulandı, Erman yaşında bir adamın bu kadar sperm üreteceğini herhalde ummamıştı. Öncü grubu karşı koymadan yuttu. Erman gelmeye devam ediyordu. Midesi bulanan Mirey, öğürerek Erman’ın yarağını ağzından çıkardı. Erman hala boşalmaya devam ediyordu ve gözlerini kapamıştı. Sperm banyosunun son kısmı, Mirey’in dudaklarına, yüzüne ve biraz da boynuna devam etti. Bu kadar zevkle boşalmamıştı epeydir.
Sonunda gözlerini açtığımda karşısında kendini izleyen Mirey’i buldu. Eliyle bastırarak penisindeki son damlaları da çıkardı ve Mirey’in sol göğsüne sürdü. Sonra parmaklarıyla Mirey’in yüzün den toparladığı spermlerini, kızın göğüslerine yayarak, yeniden göğüslerini yoğurmaya başladı. Artık Mirey’in göğüslerini Erman’ın şeffaflaşan spermleriyle pırıl pırıl olmuştu. Erman Kendi sperm kalıntılarını bu harika göğüslerden yalamamak için kendini zor tutuyordu. Sonunda sırtüstü yatağa serildi.
İki aşık hiç konuşmadan bir süre öylece yattılar. Erman durumlarının tuhaflığını düşündükçe gitgide artan bir utanca kapılıyordu. Mirey’in pantolonu ve külotu dizlerindeydi; Mirey’in ise sadece belden yukarısı çıplaktı. Yarım saat önceye kadar centilmence ve bir ağabey edasıyla konuştuğu Mirey’e sanki bir fahişe muamelesi yapmıştı. En ufak bir söz söylemeden ve onun alacağı zevkle hiç ilgilenmeden tamamen kendi zevkinin ve hayvansı güdülerini peşine düşmüştü. Yavaşça Mirey’e döndü ve yumuşak bir sesle konuşmaya başladı:
– “Mirey, senden özür dilemek istiyorum.”
Mirey de başını ondan yana çevirdi.
– “Neden?”
– “Çünkü… Çünkü ben kendime yenildim. Çok bencilce davrandım. O kadar tahrik oldum ki, sanki 15 yaşında bir yeniyetme gibi hareket ettim.”
– “Üzülme. Sen içinden geleni yaptın.”
– “Sevişmek tek taraflı bir şey değildir ki. Seni de düşünmeliydim.”
– “Evet, tabii. Ama geç kaldın!”
– “Çok üzgünüm.”
Sessizlik…
– “Bunu telafi etmeme izin ver.”
– “Nasıl?”
– “Seninle gerçekten sevişmeme izin ver. Göreceksin, çok mutlu edeceğim seni.”
– “Bunu yapmak istediğine emin misin Erman? ”
Mirey’in sesin deki kırgınlık çok net bir şekilde belli oluyordu. Bu gece her şey çok hızlı gelişmişti. Aslında zorla katıldığı yemekte, saatler ilerledikçe beklemediği biçimde Erman’dan hoşlanmaya başlamıştı. Bunda İzak’la son zamanlarda yaşadıklarının (veya yaşayamadıklarının!) payı inkar edilemezdi Beklide. İzak erkekliğine kavuştuktan sonra Onu tamamen yok saymaya başlamış adeta ona bir fahişe gibi davranır olmuş sürekli aşağılamaya başlamıştı. Sanki bunca zamandır senin yüzün den boşa zaman geçirmişim, şimdi kaybettiğim zamanı başka kadınlarla değerlendirerek senden intikam alıyorum der gibi, nerede akşam orada sabah, son derece hızlı bir seks hayatına kendini kaptırmıştı. Artık benimle bile eskisi kadar sık görüşmüyor du.
Mirey, onun Benim ile arada sırada seviştiğini biliyordu ama İzak bunun dışında da boş durmuyor, başta işyerindeki sekreteri olmak üzere (o kaltak bunu hep istemişti zaten!) parasının ve mevkisinin olanaklarını da kullanarak, önüne geleni beceriyordu. Yanı başındaki gencecik eşini, karşılaştığı her erkeğin başını döndüren eşini tamamen unutmuştu.
Tüm bunların da etkisiyle, o gece Mirey Erman’ın evine gelirken gerçekten onunla birlikte olmak, sevişmek istiyordu. Fakat bu şekilde, ucuz bir fahişe gibi değil. Yüzün de hala Erman’ın sperm artıkları vardı. Kendini çok mutsuz ve kullanılmış hissediyordu. Kıpırdamadan yatakta yatıyor, ne yapması gerektiğini düşünüyordu.
Bu arada banyodan dönen Erman, elinde tuttuğu kırmızı şarap şişesi ve kadehlerle yatağın kenarına oturdu. Gözleri Mirey’in göğüslerine takılmıştı ve yarağının yeniden hareketlenmeye başladığını hissediyordu. Banyoda üzerindekileri çıkarmış, yıkanmış ve çıplak vücuduna bornozunu geçirmişti. Kendini Mirey’e affettirmek, nasıl bir erkek olduğunu kanıtlamak için her şeyi yapmaya hazırdı.
– “Şarap içeriz değil mi?”
– “Bilmem, … Ok.”
– Erman kadehleri doldurdu ve kendininkini bir dikişte bitirdi.
– “Şimdi Mireyciğim. Kendini tamamen bana bırak. Sana harika bir gece yaşatacağım.”
Mirey’in itiraz etmesine gerek yoktu zaten. Erman ağır hareketlerle Mirey’in kotunun düğmelerini çözdü, ve genç kadının upuzun bacaklarına özlemle bakarak pantolonunu indirdi, ayaklarından çıkardı. Şimdi Mirey karşısında sadece beyaz, küçük bir külotla yatıyordu. Harika bir vücudu var diye düşündü Erman; bu vücutla çok rahat bir top model olabilir.
Külotu çıkardı, Mirey’in yeni tıraşlanmış aşk üçgenine hayranlıkla baktı. Yavaş hareketlerle bacaklarında dudaklarını gezdirmeye başladı. Öpücüklerle aşağılara indi, ayak bileklerini uzun uzun öptü, yaladı. Ayaklarına geçti ardından, bu biçimli, zarif parmakları, aralarını, tabanları öpücüklere boğdu. Parmakları tek tek emdi. Sonra yeniden tüm o uzun bacakları diliyle, dudaklarıyla, salyalarıyla kat ederek ve tek bir santimetreyi ihmal etmeden Mirey’in amına yöneldi.
Mirey gözlerini kapatmış, kendini Erman’a tamamen teslim etmişti. İçinde yükselen zevk dalgalarını hissedebiliyordu. Erman parmaklarıyla Mirey’in amını hafifçe araladı, klitorisine tatlı tatlı masaj yaptı. Mirey’in gırtlağından kopan inilti doğru yolda olduğunu kanıtlıyordu. Dilini ağzından çıkarabildiği kadar çıkardı ve küçük küçük darbelerle amın dudaklarını okşamaya başladı. Bu sefer saldırmıyor, önünde duran bu şahane kadınlık organının tadını çıkarıyordu.
Bu arada Mirey’in zevkten gözleri kararmıştı. Emmesi, yalaması için kendini Erman’ın ağzına doğru itiyordu ama Erman oralı değildi. İşkence eder gibi ağırdan alıyor, Mirey’i hayranlıkla izliyordu. Mirey çılgına dönmüştü:
– “Hadi Erman, devam etsene. Em beni!”
– “Biraz bekle sevgilim. Tadını çıkar.”
Erman komedinin üzerinden şarap şişesini aldı ve bir miktar şarabı Mirey’in göbek deliğinden aşağı boşalttı. Mirey zevkle titredi. Erman dilini göbek deliğine daldırdı ve biriken şarabı içti. Sonra aşağı indi ve Mirey’in organının dudaklarını ihtirasla emmeye başladı. Mirey bir çığlık attı. Biraz daha şarap döken Erman, bu sefer dilini iyice içerilere sokmaya başladı. Dilini ritmik bir şekilde 3-4 kez Mirey’in içine sokuyor, sonra çıkarıp klitorisini emiyordu. Bu tempoya Mirey’in dayanması mümkün değildi. Kısa süre sonra, çığlığı bastı:
– “Ohh! Geliyorum! Geliyorum, harikasın. N’olur durma, devam et!”
Erman’ın durmaya hiç niyeti yoktu zaten. Penisi yeniden sertleşmiş, çarşafları sürtünmekten kızarmıştı. Tüm gücünü diline vererek Mirey’i yalamaya, diliyle sikmeye devam etti. Az sonra Mirey çılgınca titremeye, kasılmaya başladı. Hareketlerini kontrol edemiyor gibiydi.
Erman dilin de yeni, farklı bir tat hissetti. Mirey boşalıyordu; ama ne boşalma! Kadınlık sıvısı bir sel olmuş, Erman’ın ağzına fışkırıyordu adeta! Erman yalamaya devam etti, bir yandan da bu şahane kadının sıvılarını yutuyordu. Mirey bir süre sonra tamamen hareketsizleşti ve yatağa gömüldü. Erman ise tam anlamıyla zevke gelmişti.
Hiç ara vermeden Mirey’in yeniden bacaklarına yöneldi; baldırlarını, diz kapaklarını ve arkalarını uzun uzun, tadını çıkara çıkara öptü, yaladı. Diğer ayağının her milimini salyalarına buladı. Sonra yeniden Mirey’in amına ulaştı. Şiddetle emmeye, yalamaya başladı. Mirey yeniden kıvranmaya, hareketlenmeye başlamıştı. Bu sefer aşk üçgeninde fazla kalmayan Erman, yukarılara çıktı, az önce tadına doyamadığı göğüsleri yeniden avuçlamaya, öpmeye, ısırmaya, yalamaya başladı.
Diliyle göğüs uçlarında daireler çizerken, bir yandan da sağ elinin orta ve işaret parmaklarını Mirey’in kadınlık organına sokup çıkarıyor, onu eliyle beceriyordu. Mirey çılgınca inliyordu; Erman bir an için komşular duyacak diye korktu. Mirey kıvranarak ve yumuşak hareketlerle esneyerek fısıldadı:
– “Erman, harikasın! Müthişsin! Hadi artık, seni içimde istiyorum!”
Erman’ın amacı farklıydı. Biraz önce duyduğu utancı tamamen yok etmek, kendini kanıtlamak, Mirey’i perişan etmek istiyordu. Daha fazla konuşmasına fırsat vermeden Mirey’in dudaklarını kendi dudaklarıyla kapattı. İki aşık tutkuyla öpüşmeye başladılar. Aslında bunun için öpüşmekten farklı bir terim kullanmak lazımdı çünkü Erman ve Mirey kah birbirinin dudaklarını emiyorlar, kah dillerini birbirlerinin ağızlarında keşfe gönderiyorlar, kah dilleri ortada buluşup ıpıslak, tükürük dolu bir dansa başlıyordu.
Erman bir yandan da Mirey’in göğüslerini avuçlarında hissediyor, gördüğü en güzel kadınlardan biriyle seviştiği düşüncesi aklını başından alıyordu. Penisi Mirey’in içine girmek, o sıcacık, yumuşacık amın içinde kasılmak arzusuyla zonkluyordu; ama yapmadı. Bunun yerine ağzını Mirey’inkinden kurtardı, kızı sert bir hareketle ters çevirdi ve altında yatan enfes vücudu inceledi. 3 yıldır her gördüğün de zevkten titrediği, güzelliğiyle adeta sinirlendiren kalçalara, popoya baktı. Şimdi elinin altındaydı işte. İstediğini yapabilecek denli tava gelmiş olarak hem de!
Uzandı ve Mirey’in ensesinden başlayarak aşağı doğru ilerlemeye başladı. Sırtını diliyle boydan boya kat etti ve sonunda dilini poponun iki yarısını ayıran yarığın başlangıç noktasına soktu. Sıcacıktı. Tutkuyla yaladı. Sonra başını kaba etlere gömdü. Uzun uzun kokladı, Mirey’in kokusunu içine çekti. Önce yavaş yavaş öptü kaba etleri, sonra tüm yuvarlakları yaladı. Diliyle de adını yazdı sol yarım küreye.
Kendi kendine gülümsedi.
– “Bir erkeğin bundan daha mutlu olacağı bir an olabilir mi acaba”, diye düşündü. Sonra şarap şişesine uzandı yeniden, yukardan aşağı, en tepe noktadan başlayarak Mirey’in iki deliğini de şarapla yıkadı. Erman’ın sıcak ağzından sonra şarabın serin teması Mirey’i ürpertti.
– “Bu adam ne yapıyor böyle?” diye düşünmüş olmalıydı.
– “Çıldırtacak mı beni?”
Yaklaşan yeni bir orgazmı hissediyordu. Erman, eline geçen yastıklardan birini Mirey’in altına yerleştirdi ve önündeki nefis popoya yumuldu. Ritmik hareketlerle boydan boya yalıyordu şimdi; Mirey’in iki deliğini de tadıyordu. Arka deliğini uzun uzun emiyor, dilini sokabildiği kadar sokuyordu içeri. Bu arada sağ elinin dört parmağını birden vıcık vıcık olmuş vajinaya sokup, içerisini kurcalıyordu.
Mirey’in gözleri kaymıştı zevkten; başı dönüyor, daha önce bilmediği şiddette bir orgazma kendini teslim ediyordu. Bağırmamak için yastığı ısırıyordu. Erman bileğine kadar sırılsıklam olmuştu. Kendini zafer kazanmış bir komutan gibi hissediyordu şimdi. Kendinden en az 20 yaş küçük bu enfes kadını tam anlamıyla teslim almıştı. Ama inatla onunla birleşmiyordu. Temposunu daha da artırarak Mirey’i yeniden yalamaya, dillemeye, emmeye başladı. Dudaklarının, dişlerinin arasına sıkıştırdığı klitorisini koparırcasına emiyordu. O kadar kendinden geçmişti ki, Mirey’in sesini zor duydu.
– “Erman, ben de istiyorum. Ben de seni emmek istiyorum. Hadi 69 yapalım!”
Erman bu isteği reddetmedi. Hemen yatağa sırtüstü uzandı ve Mirey de erkeğinin üzerine ters şekilde yattı. Kudurmuş gibi Erman’ın yarağını ağzına aldı ve son sürat vakumlamaya başladı. Erman da önünde uzanan popoyu zevkle izleyerek, Mirey’in ön ve arka deliklerini dillemeye başladı. Bir yandan da genç kadının sırtını ve yanlardan göğüslerini okşuyordu.
Sonra başına bastırmaya başladı, yarağını köküne kadar Mirey’in ağzına sokmaya çalışıyor, ritmik bastırışlarla genç kadının ağzıyla kendine mastürbasyon yaptırıyordu. Mirey boğulacak gibi oluyordu ama o kadar zevk alıyordu ki, Erman’ın yarağını var gücüyle somuruyor, gırtlağına değdirmek ister gibi emiyordu.
Birden amında farklı bir kasılma hissetti. İnanılmaz bir zevk dalgasıyla tüm vücudu ürperdi. Yeniden orgazm oluyordu. Çığlık atmamak çin önündeki penisi iyice ağzına soktu. Erman da bu sefer yuttuğu sıvının tadının farklılaştığını anlamıştı. Birden gerçeği gördü;
Bende kendi kendime
– “Ne yapıyor bu orospu böyle” dedim biraz daha dikkatli baktım.
Mirey zevkten işiyordu! Hem de ne işeme! Mirey bir yandan çıldırırcasına orgazm oluyor, bir yandan da kaslarını kontrol edemeyip, Erman’ın ağzına işiyordu. Korkunç bir utanma içinde kendini kaçırmak istedi ama Erman engel oldu.
– “Dur, gitme! Olan oldu artık.”
Ve Erman Mirey’in birbirine karışmış kadınlık sıvılarını ve çişini yutmaya devam etti. Müthiş hoşuna gitmişti bu duygu. Sanki artık tamamen sahip olmuştu Mirey’e… Mirey ise utana sıkıla Erman’a kaçamak bakışlar atıyor, yaptığına inanamıyordu. Bu kadar zevk alacağını, böyle kontrolden çıkacağını sanrım hiç beklemiyordu. Bir yandan da Erman’ın salyalarıyla vıcık vıcık ettiği yarağını emmeye devam ediyordu. Kendini bu kadar mutlu eden ve her şeyini kabullenen erkeğinin spermlerini son damlasına dek içmek istiyordu. Ama Erman’ın niyeti başkaydı… Kendini Mirey’den kurtaran Erman, yeniden genç kadını altına aldı.
– “Artık ben de boşalmak istiyorum Mirey. Hazır mısın?”
– “Evet sevgilim, hazırım. Nasıl istiyorsun beni?”
– “Arkanı dön ve domal!”
Mirey hiç itiraz etmeden hemen yüzü koyun yattı ve harika kalçalarını havaya dikti. Erman’ın yarağını kayganlaştırmak için bir şey yapmasına gerek yoktu. Bir hamlede köküne dek Mirey’in kadınlığına girdi. Mirey zevkle çığlığı bastı.
– “Yavaş Mirey. Duyacaklar.”
– “Engel olamadım kendime Erman. Harikasın. Kazık gibi!”
Erman ritmik hareketlerle gidip gelmeye başlamıştı bile. Mirey ise kıvranarak erkeğinin tempo tutturmasına yardım ediyor, aklını başından alan bu erkeğin kendini en iyi şekilde sikmesini sağlamaya çalışıyordu. Bu sefer Erman zevkten kudurmuş gibiydi. Kelimeler ağzından dökülüyordu:
– “Ohh, ohh! Harika! Nasıl? Hoşuna gidiyor mu Mirey? Nasıl sikiyorum seni?”
– “Harikasın Erman. Harikasın sevgilim. Devam et, iyice geçir bana.”
Bu sözlerin üzerine Erman ritmini artıracağına, aklına gelen şeyle aniden durdu ve zonklayan yarağını Mirey’in amından çıkardı.
– “Değişik bir şey yapmak istiyorum Mirey. Ne dersin? Bir yandan da, Mirey’in arka deliğini yalayarak, salyalarıyla ıslatmaya başlatmıştı bile. Olacakları anlayan Mirey, kararsızlık içindeydi. Bir yandan korkuyor, bir yandan da meraktan ve arzudan yanıyordu. Üstelik az önceki beklenmedik olay yüzün den kendini mahcup ve borçlu hissediyordu.
– “Tamam, ama çok acıtmazsın, değil mi?”
– “Merak etme, çok güzel olacak.”
Ve Erman iyice kayganlaştırıp, vıcık vıcık ettiği Mirey’in arka deliğine yarağının başını dayadı. Yavaş yavaş itmeye başladı. Mirey tüm vücudunda hissediyordu penisin başını, canı yanıyor ama zevk de alıyordu. Birden Erman tüm gücüyle yüklendi ve yarağının büyük bir kısmını Mirey’in arkasına soktu. Mirey’in gözlerinde şimşekler çaktı. Daha önce arkadan hiç yapmamıştı. Bir an sonra, aldığı zevkle titredi. Harika bir duyguydu bu. Daracık deliği erkeğinin yarağını tam anlamıyla hissetmesini sağlıyordu. Tatlı tatlı esnemeye başladı. Erman da yarağını iyice yerleştirdikten sonra, ritmik hareketlerle yaylanmaya, hadi adını tam koyalım, Mirey’in harika götünü sikmeye başladı. Zevkten kulakları uğulduyordu. Eğildi ve Mirey’in her istikamete özgürce sallanan iri göğüslerini avuçlarına aldı. Patlatırcasına sıkıyordu onları. İçine girdiği delik öyle sıcak, öyle dar ve kaygandı ki, hayatında benzerini duymadığı bir zevkle titriyor, kontrolsüz hareketlerle gidip geliyor, inliyordu.
– “Nefis, nefis bir şey bu. Harikasın Mirey! Tapıyorum sana. Götün enfes. Offf. Sonsuza dek sikmek istiyorum onu.”
– “Evet, evet, evet. Sik beni, götümü, amımı, ağzımı, her yerimi sik. Her zaman sikebilirsin beni. Her yerde. Seninim Erman.”
Erman’ın artık dayanacak hali kalmamıştı. Yakıcı bir zevk tüm Beynini uyuşturuyor, gözleri kararıyordu. Gelmek üzereydi. Zevkini artırmak için tam gelmek üzereyken bir an durdu. Kendini tuttu ve ardından haykırarak patladı. Evet, resmen patladı. Mirey, spermlerin adeta içine saplandığını hissedebiliyordu. Bir an gözleri karardı ve içinde yükselen yeni bir orgazm selini fark etti. İki sevgili eş zamanlı olarak doruğa ulaştılar.
Dakikalar sonra sakinleştiklerinde Erman yarağını Mirey’in arkasından çıkarmadan Mirey’i yan çevirdi ve sırtından sarılarak yattı. Yüzünü genç kadının saçlarına gömdü. İki aşık tatlı bir rehavetle karşı koyamadıkları uykuya daldılar
Onları arabanın içinde pc den izlerken bende kaç kez boşaldım bilmiyorum. Onlar uyuduğunda benim parmaklarım hala külotumun içinde amımı okşuyordu. Birden sırıl sıklam olduğumu fark ettim. Bir an önce birini bulup sevişmeliydim. Bu saate en uygun Tolga’yı bulacağımı ümit ederek laptopumu kapattım. Artık her şey kayıt altındaydı. Aramamı hızla eve doğru sürdüm

Categories: Uncategorized

Sevisirken öleyim anasını satayım

No Comments

Sevisirken öleyim anasını satayım
_Alıntı_
onun üstündeydim,güzel bir ritm tutturmuş gidiyordum. göğüslerime bakıyordu. elleriyle iki kalçamı birden tutmuş,bastırıyordu. kendimi pürüzsüz hissediyordum. pürüzsüz ve güzel. gögüslerim daha çok sallansın istedim sonra, hareketlerimi hızlandırdım. hoplayan ben ve memelerim onu acaip bi heyecanlandırdı. ellerimi saçlarımın arasından geçirdim. bunu bir porn filmde görmüştüm. sonra sıkıldım. bana arkadan vurmasının iyi olacağını düşündüm.üstünden kaydımve yatağa attım kendimi. misyoner takıldık bir süre,sonra bacaklarımı omuzuna kadar kaldırdı. iyi vuruyordu. bağırtmaya başlamıştı beni. bunun olmasından hoşlanıyordum. geçen haftalarda kaybettiğim cinsel isteğim yeniden iyice kabarmıştı.

onu itip arkamı döndüm.hemen anladı ve içime girdi. yüzümü yastığa gömmüştüm.sesimi kesiyordu yastık. bacaklarımı tamamen bitiştirmiştim,penisi vajinamı tamamen doldurmuştu. hareketleri iyice sertleşti sonra, beklediğimde buydu zaten, bana arkadan vurmak onu tuhaf şekilde deliye döndürüyordu. popomu kaldırarak vuruşları tam karşılamaya başladım. sonsuza dek bu şekilde devam edebilirimgibi hissediyordum, popomun üstünde debeleniyordu, sert vuruyordu,zevkten gebericektim neredeyse. anla işte. sonsuz seks. sikişirken öleyim anasını satayım. böyle mi güzel olur,anlatması zor şimdi, canımı çıkarana kadar becerdi beni ve felaket boşaldım, tam boşalırken saçlarımı çekti ve yüzümü iyice yastığa bastırdı, işte bunu yapması beni mahvetti. sanki bir asır boşalmışımdır, hoplayıp zıplayıp durdum adamın altında. sonra o da fena boşaldı. boşaldıktan sonra bile bir süre devam etti. hızımızı alamadığımızı düşündüm.ona dönüp, eyvah dedim, sanırım az sonra bir daha yapıcaz. kıskıs güldüm. dudaklarıma yapışıp ısırdı,hala onun altındaydım ve o içimdeydi, sonra öptü. hırslıydı, nefesi kesik kesikti. başımı öyle çevirmiş ve öyle hırsla öpüyorduki bi ara boynumun kırılacağını ya da ağzımı yiyipyutacağını düşündüm.

tam bu sırada onun tekrar sertleşmeye başladığını hissettim. prezervatifi çıkar ve beni ısır dedim. dediklerimi yaptı. popomu çok fena ısırdı,devam etmesi için ona yalvaracağım kadar çok fena ısırdı hemde. seks ve şiddet birarada güzel olu yor. ikisi aynı şey bence. bazen göğüşuçlarımı ısırdığında da canım çok acıyor ama çok hoşuma gidiyor, ısırmaya devame tmesi için ona yalvarıyorum. yatakta hem etken hem edilgen olabiliyorum. bu güzelbi şey. dizlerimin üzerinde durdum ve arkadan içime girdi. yatağın ortasındaydık.. vajinamın kendi kendine kasılıp gevşediğini hissedebiliyordum,bu onu deliye döndürmüştü,elleriyle göğüslerimi tutup beni kendine yaklaştırdı, nefesi ensemdeydi artık, delice devam etti,çok sertti, parmak uçlarıyla göğüsuçlarımı yakalayıp sıkıştırmaya başladı,çığlığı bastım. göğüsuçlarımı sıkıştırarak sündürmeye başladı. kafamı eğip parmaklarına baktım, pozisyonu bozmamak için çok dikkatli davranıyordum, o ise memelerimin uçlarını parmaklarının arasında yuvarladı, sündürdü, ovaladı, çekiştirdi, çığlık çığlığa bağırıyordum, popomun etleri sallanıyordu, göğüslerimi tokatlamaya başladı sonra, çok acıdı, çok, sonra pat diye boşaldım. uzun sürdü, kangren oldum, yine bitmedi, kıvranıyordum, göğüslerimi bırakmıyordu, kahkahalar atmaya başladım sonra, beni becermeye devam ediyordu, boşalmamıştı hala, pozisyonu falan takmayıp ona doğru sert hamlelenmeye başladım, kucağına sertçe oturup kalkıyordum, o da sertçe giriyordu zaten, çok şiddetliydi, yatak kırılacak diye düşündüm, gülmemi tutamıyordum ve hala boşalıyordum memelerim zonkluyordu ve boşalıyordum ve nihayet o da boşaldığında penisi iyice büyüdü, o devam ettiği müddetçe ben boşalmaya devam ettim. dedim ya, kangren olmuştum sanki. arrrh gibi sesler çıkararak boşaldı, normalde çıtını çıkarmaz. onun da çok keyif aldığını fark edince iyice rahatladım. birbirimizin kanını emdik sanki be, dedim. onu iiçimden attım.yatağa düştük sonra. bedenimde hiç acı hissetmiyordum. pembeleşmiştim. öylece yatıp tanrıdan medet umduk sonra.

içime boşalmıştı. hamile klaır mıyım acaba diye düşündüm. sonra siktirettim. sonra düşünürdüm bunu. uzanıp onu göğsünden öptüm. hadi kalk, dedim ona. şarap içelim. birşeylermırıldandı. hali yoktu. gidip şarap getirdim. bir yudum içti. su da getirmiştim. onu da içti. salona gidip tv açtım. o uyudu. iki saat kadar. tvde bir bok yoktu. göğüslerime krem sürdüm. banyoda. aynada göğüslerimi bakarak kremlenince heyecanlanıp mastürbasyon yaptım. uzun sürdü boşalmam. gerizekalı bir manyaksın dedim kendime. gidip onun yanına uzandım.

her işin bokunu çıkarmasam olmuyordu.

Categories: Uncategorized

Komşum Handan ile Denizde

No Comments

Komşum Handan ile Denizde

merhaba ben emin .. sizlere geçen yaz başımdan geçenleri anlatmak istedim..bana vakit ayıirdiginiz icin simdiden tesekkur ederim. 25 yasindayim 182 83 esmer kirli sakalli cevremdekiler tarafindan yakisikli bulunan biriyim..bir sahil kentinde yalnız yasıyorum.bir aile apartmaninda oturuyorum ve sakin durust birisi oldugum icin benden rahatsiz olan kimse yoktur.yan komsum handan 42 yasinda evli beyaz tenli balık etli cok guzel bir hatundur..icimden onu gecirirdim hep ama apartmandaki cizgimi bozmamak icin bir girisimde bulunmaktan cekinirdim surekli.handan ozel bir bankada calisiyor ve bildimiz uzere bankaci her kadin gibi handan da cok bakimlidir bu guzelliginin yaninda..kocasi ise gercekten handan gibi bir hatuna yakismayan hani sunepe dedigimiz adamlardandır.bu yetersizligi yetmiyormus gibi bi de capkinlik yapmaya calisip eline yuzune bulastirmaz mi .. handan a haketmedigi seyler yasattigini biliyordum cunku duvarlarımız bitisik oldugu icin tartismlarini dinlerdim surekli..benim kocasi ayhan la aram iyidir ayhan in arabasi yokken benden araba ister bende verirdim islerini gormeye giderdi .. birsey alacak oldugu zaman bana sorardi yani ayhan bana oldukca guvenirdi .. disardan cok normal gozuken ev yasamlari cocuklarinin da sehir disiya universiteye gitmesiyle iyice icerden icerden bozulmaya tartismalarin siddeti artmaya basladi…gecelim o harika gune .. agustos da cok sicak birgundu gercekten ve pazar gunu olmasi nedeniyle herkes gibi bende arkadaslarla deniz kenarina kacmayi planlıyordum o gun handan ve ayhan i hic gormemistim.. hazırlanıp arkadaslarimla konusmak icin balkona ciktigimda handan ve ayhan i arabalarinin basinda beklerken buldum .. balkondan seslendigimde arabalarinin bozuldugunu soylediler ve ben asagi inip arabalarina bakabileceimi soyledim..aslinda ayhan ın arabasi umrumda bile degildi ama handan i kısacik sortuyla askili body si ile biraz daha yakından gormek icin indim asagi ..her neyse handan i bastan asagi guzelce suzdukten sonra arabaya baktim ve sadece bir sigortanin yerinin degişmesi gerektigini farkettim .. tabii dedimya ayhan gerizakalisi birseyden anlamadigi gibi bunu da becerememis ve 2 dk da arabalari calisir hale getirdim. handan el cirpip sevinince o guzel dolgun gogusleri zipladiya ben bu sevinci bir daha gormek icin arabayi 20 saat daha tamir edebilirdim :).. her neyse biz de denize gidikcektik geldigin cok iyi falan dedi handan sen ne yapıcaksin bugun dedi gel beraber gidelim dedi bana ben bu teklifi duyunca bir an bile tereddut etmeden olur gidelim dedim .. ayhan da onayladiktan sonra ben surucu koltuguna gectim ayhan yanima handan da arkaya oturdu ve gidecegimiz yere dogru yola ciktik ben surekli aynadan handan i kesiyordum ve ben ona baktikca o da arada bakıyodu ve ben ilk defa bugun ona karsi biseyler belli etmeyi dusunuyordum cunku inanilmaz derecede tahrik ediciydi o gun . bu bi sigortayi bile degistiremeyen ayhan belki de onu yatakta mutlu edemiyodu ve benim gibi birini o da arzuluyodu.bakisa bakisa deniz kenarina geldik ve oturacagimiz yeri zar zor ayarlayip oturduktan sonra sohbet etmeye basladik. o gun orasi gercekten cok ama cok kalabalikti denizde bile dogru durust girecek yer kalmamisti zaten dedigim gibi oturacagimiz yeri de cok zor bulduk.. daha sonra denize girmek icin kalktim ben ve tisortumu cikarip denize dogru yurumeye basladim handan da hadi ayhan biz de girelim cok sicak hava dedi ayhansa ben simdi girmicem mangali kurayim sen git istersen emin le dedi ben de hadi handan abla girelim dedim ama oyle bi baktim ki ona o an sanki gel hadi karicim denizde seni doya doya kucaima almak istiyorum der gibiydi ve handan da bunu anladi gulusunden belliydi hafif hafif ben handan i beklemeye basladim ayakta o soyundukca o guzel baldirlari gogusleri ortaya ciktikca benim aletim zonk zonk atmaya ve kazik gibi olmaya basladi sadece onu boyle gormek bile beni bu hale getiriyoken bi de onu kucaimda altimda hayal ettikce delirebilieceimi dusundum 🙂 .. bi de pembe ojeli ayak parmaklari zaten cok sıkı bi ayak fetisiyim o beyaz bacaklariyla ciplak ayaklarini bir arada gorunce basim dondu artik yarraim sortu yirtacak gibi oldu ve ben ayhan farketmesin diye sırtımı dondum ve zaten handan da bikinisi ile yanıma gelmişti .. yavas yavas denize dogru yururken o guzel pamuk gibi ellerini tutmamak icin kendime zor hakim oldu .. ayhan in bizi izlediginden suphem olmadigi icin dikkatli davraniyordum.. handan la sohbet ederek denize girdik ve cok kalabalik oldugu icin ben biraz da handan i korumak icin ona yakin duruyordum..bu yakinliktan dolayi elim arada gobegine falan degiyordu ama bi gozumde ayhandaydi..bu el carpmasi gibi ellemeler arasinda sohbeti tartismalarina getirdim.. sebebini falan sordum eger ozel degilse diye handan sa aslinda ozel ama sen bizden biri gibisin sana anlatirim dedi ve anlatmaya basladi ayhan in yapmaya calistigi ama bi turlu beceremedigi ve sadece parasini yedirdigi hatunlardan falan vay be dedim bende ayhan abi ye bak bu kadar hızlımı ya dedim .. handan bi kahkaha atti ve ne hızlısı ya evdekini isini dogru durust goremio ama salaklıgından disarda biseyler ario dedi .. ben de bozuntuya vermeden hmm falan dedim .. sonra da handan senin gibi esim olsa birak disarda birilerini aramayi evden disari bile cikmam valla dedi .. handan bu lafimdan cok hoslanmisti ve icimden gelerek soyledigimi biliyodu .. saol canim benimm bende oyle istiyorum ama nerde oyle koca dedi.. artik ok yaydan cikmisti bende elini tuttum denizde goren olmadigi icin ve gozlerinin icine bakarak iste burda dedim.. once bi sasirdi ama hosuna gittigi o kadar belliydi ki ama emin sen ben nasil olur falan dedi bende susturdum o an onu ve dur direk bi cevap vermek zorunda deilsin dedim peki dedi sadece .. biraz daha yuzduk falan iste.. yuzerken ben yakin durup artik ona carpmiyor resmen istedigim yerini elliyordum onun .. farkindaydi ama hic de rahatsiz olmuodu..aradan zaman gectikten sonra ayhan da yanimiza gelmişti ve biz uzaklasmis ama bakislarimizdan birbrimz icin yandigimiz belliydi .. beraber yuzmeye devam ederken handan birden alakasizca ayhan a karpuz aldin mi diye sordu ayhan da yok yaa unuttuk falan dedi sonra handan ona hadi gec olmadan al gel dedi ayhan once nazlandi ama evin gercek reisi handan oldugu icin tamam dedi ve ben gelince baslariz artik dedi mangala ben de tamam abi dedim ve handan o cikarken bana bi goz kirpti ama sanki kalbim aletimde atiyodu .. o kadar sertlesmistimki… ayhan cikti ve arabasina binip gozden kayboldugu anda handan iyice yaklasti bana ve elimden tuttu sana cevabim evet dedi.. ayhan in gelip gitmesi yarim saati bulabilecegi icin ben de rahattim ve istedigim herseyi yapacaktim denizin altinda handan a deniz cok kalabalik oldugu icin kimse kimsenin ne yaptigini umursamiyor sevgililer karı kocalar kucak kucaga duruolardi ve bizde ole durabilecektik handan elimi tutarken onun belinden kavradim ve tehlikeli oldugunu bile bile dudaklarindan opmeye basladim o da o kadar istekliydiki kimseyi umursamadan opmeme izin verdi ama 5-10 sn surdu daha fazla risk alamazdik.. tamam yasadigimiz yere uzakti ama ne olur ne olmaz.. birlikte gecireceigimz dhaa cok vaktimiz olacakti.. bu opusme sırasinda demir gibi olmus yarragim handan in kadinligina oyle bi baski yaptki ki nerdeyse bikinisini delip icine girecekti.! handan opustukten sonra bunu farketti ve elini aletime goturup harika birsey harika diyerek gozlerini kısarak oksamaya basladi aletimi ..o aletimi oksarken bende onu tam olarak kucaima almis bacaklarini baldirlarini heryerini oksuordumm.. sonra onu kucaimdan biraktim ve bana sarildi hemen bacaklarini belime doladi ve kalkmis yarraim tam olarak gotune baski yaparken elleri boynumda bana opucukler atıyo ve harikasin diyodu bende ayni seyleri soyleyerek elimi kalcalarina ve kadinliginda gezdiriyordum.. ne muthis bi kadindi hala yazarken bile aletim kazik gibi oluo.. ona orda sokmak icin neler vermezdim ama biliyordum ki en gec 24 saat icinde o guzel kadinliginin icinde olacaktim bir sekilde .. bunlari dusunerek o kucaimda kivirtirken bikinisinin icine elimi daldirdim kadinligini ciplak sekilde oksarken bu tamanen bana siki siki sarilip titreye titreye kucaimda bosaldi ve harika birsey bu ya ayhan bi kez olsun bile bosaltamadi beni yatakta dedii.. ben de daha dur askim defalarca bosalacaksin benim altimda dedim ..cok ama cok mutluydukk.. ben dimdik yarraimla onun icine girememistim ama benim kadar onun da onu sikmem icin delirdigini biliordum.. ayhan ın gelmesi yaklastigi icin biz denizden cikmak zorunda kaldik ve masya oturup ayhan i beklemeye basladik…. yazimin ilk bolumunu okudugunuz icin cok tesekkur ederim umarim guzel vakit gecirmisinizdir benimle irtibata gecip tanismak isteyenler icin size mail adresimi birakicam [email protected] gelen tepkilere gore devamini da buyuk bir zevkle yazmak istiyorum… simdilik hoscakalin…

Categories: Uncategorized

Arkadaşımın doğum gününde

No Comments

Arkadaşımın doğum gününde
İsmim senem 22 Yaşındayım İstanbulda üniversite okuyorum . 1.68 boyunda 53 kg sarışın kahverengi gözlü bakımlı hoş bir fiziğe sahip bir bayanım . İlk ilişkim üniversite 1. sınıfta oldu . Daha önce kimseyle çıkmamıştım . Üniversitede Tuncay ile tanışıp hoş bir ilişkiye başladık. İlişkimizin 2. senesinde birbirimize aşık olmuştuk birbirimizi hala çok seviyoruz . Üniversitenin vermiş olduğu rahatlıkla sevgilimle pek çok şey yaşadık. İlk kez Tuncayın evinde beraber olduk ve kızlığımı ona verdim . Birbirimize aşığız evleneceğiz. Tuncay 27 yaşında o da üni okuyor ancak bölümlerimiz farklı olduğundan haftada birkaç kez ders bittikten sonra görüşüyor keyifli vakit geçiriyorduk . Bir gün sınıftan yakın arkadaşım Ender in doğum günü vardı .

Alıntıdır
Sınıftan pek çok kişiyi doğum gününü kutlamak için evine davet etti . Ben de onlardan biriydim . Pek çok arkadaşım sevgilileriyle gideceğinden durumu Tuncay ‘a anlattım ancak o pek böyle şeylerden hoşlanmazdı. Katılmak istemediğini benim de gitmememi istedi . Ender de sınıftan yakın arkadaşım Halenin sevgilisiydi. Hale ile kankaydık dolayısıyla Hale sayesinde Enderle de tanışmış arada vakit geçirir olmuştuk . Sevgilim Tuncay doğumgününe katılmak istemediğini söyleyince durumu Haleye anlattım gelemeyeceğimi söyledim .Aşkolsun beni kıracakmısın ? En iyi arkadaşını yalnız mı bırakacaksın diye bana tavır alınca . Tek başıma doğum gününe gitme kararı aldım . Tuncay’ın durumdan haberi olmayacaktı . O gece Tuncaya rahatsızlandığımı yatıp dinleneceğimi söyleyip . Enderin evine gittim . Başıma bunların geleceğini nereden bilecektim ki ? Enderin evine vardığımda sınıfın neredeyse yarısı oradaydı pek çoğu sevgilisiyle gelmişti . İçimden keşke Tuncay da şimdi benimle olsaydı diye geçiriyordum . Enderlerin kaldığı ev büyüktü Sınıftan 5 arkadaşıyla birlikte aynı evde kalıyorlardı . Çok fazla oda vardı. Kutlama için dünyanın içkisini almışlardı . Bardaklar boşaldıkça tekrar doluyordu . Fazla içemediğim için bir iki kadeh bir şeyler içtim. Hale içmem için ısrar ediyordu . Çoktan kafası güzel oldu. Israrına dayanamadım içmeye devam ettim . Eğlence saat gece 12 ye kadar devam etti . Ben sarhoş olmuştum kanepenin tekine oturup kalmıştım . Millet hala deliler gibi eğleniyor dans ediyor . Boşalan bardaklarını tazeliyordu .

Bi vakitten sonra eşler odalara çekilmeye başladılar . Bazıları herkesin içinde salonda buldukları köşede yiyişiyor kimi sevişiyordu. Son bardak visk**en sonra iyice fenalaştım tuvalete gitmek için koridora çıktım ama bir sağa bir sola yalpalıyor , duvarlara çarpıyordum . Kapının tekini açtığımda karşılaştığım sahne inanılmazdı . Sınıftan Ayhan sevgilisini domaltmış çatır çatır beceriyordu . Bir süre onları izledim . Benim orda olduğumun farkında bile değillerdi . Kız çığlıklar atıyor Ayhan gittikçe hızlanıyor ağzından çıkaracakmış gibi sert bi şekilde pompalıyordu çaktırmadan pantolonumu hafifçe indirip mastürbasyon yapmaya başladım . Kendimi kaybetmiştim. Sonra kendimi toparlayıp güç bela tuvaletin yolunu buldum . Acayip uyku bastırmıştı . Bu saatte zaten yurda gidemezdim . Arkadaşlarımdan birine de gidemezdim yürüyecek halim kalmamıştı . Sonra kapısı açık olan bir odaya girerek kendimi yatağa attım orada sızmışım . Uyandığımda birisi üzerimdeydi ve beni çevirmeye çalışıyordu. Bu Mustafaydı bizim sınıftan 1.80 boylarında yakışıklı kaslı bir çocuktu . O da sarhoştu . Aniden onu kendime doğru çektim ve hayvan gibi yiyişmeye başladık. Alkolün etkisiyleve Ayhanın o kızı hayvanlar gibi düzerken görmem beni bi hayli azdırmıştı . Elimi Mustafanın sikine attım . Taş gibi de sertti . Boyutunu ölçmek için elimi şöyle bir gezdirdim . İnanılmaz büyüktü. Ayağa kalktık .

Ben dizlerimin üzerine çökerek Mustafanın devasal aletini bir çırpıda pantolonundan kurtardım boxerıyla kalmıştı . Boxer ın üzerinden yavaş yavaş ellemeye ısırmaya başladım . Külodum sırılsıklam olmuştu onu içimde istiyordum . Çıkarıp ağzıma almayı denedim girmiyordu ağzıma . Anca başını alabildim içime iki elimle de sıvazlamaya başladım inleye inleye ağzıma boşaldı . Daha sonra beni domalttı ve arkamdan vajinama girdi . İyice genişlediğini hissediyordum hepsini alamıyordum zaten . Sonra üzerine çıkarak alabildiğimi almak için zıplamaya başladım . Bir kez daha içime boşaldı. Yatağa yığılıp kalmışım . Mustafanın odadan çıktığını duydum birkaç dakika sonra üzerimde birini hissettim direk aletini içime sokmuştu . Hızlı hızlı becermeye başladı . Aleti biraz daha ufaktı . Durumu anlayıca toparlanmak istedim ancak odaya Mustafayla birlikte 3 kişi daha girdi . Odada toplam beş erkek vardı . Başta korktum ama vücudumu elleyerek yalayarak beni sakinleştirdiler. İçeri hafif sızan ışıktan birinin Mustafa olduğunu Diğerlerinin Ender , Ayhan , Doruk olduğunu farkettim. Ender ve Ayhan sevgililerini uyutup odada bırakmış olmalıydılar diğerini tanımıyordum ellerini vücudumda gezdiriyorlar her yerimi yalıyorlar beni daha da azdırıyorlardı.

Ender aletini çıkarıp ağzıma verdi fazla uzun değildi ama kalındı . Ayhan göt deliğimi kremleyerek parmağyla zorlamaya başladı. iyicekıvama getirdikten sonra çevik bir hamleyle altıma geçerek göt deliğime girdi. Mustafa ise iki posta içime boşalmasına rağmen doymamış olsa gerek Ayhanın üzerine doğru yaklaşarak koca aletiyle vajinama girdi . Tüm deliklerim dolmuştu sadece iniltilerim duyuluyordu. Ben inledikçe aynı anda vuruyorlardı . İlk defa 3 erkek 3 deliğimi de doldurmuş hırlaya hırlaya deliklerimi beceriyorlardı . İnanılmaz şekilde canım yanıyordu ama inanılmaz da zevk alıyordum .Giderek daha da hızlandılar. Diğer iki çocuksa önce ellerime verdiler . Daha sonra aletlerini yüzüme vurmaya başladılar . Ağzım yüzüm zevk sularıyla yapış yapış olmuştu . Ender inleye inleye ağzıma boşaldı diğer iki çocuk da ender boşalır boşalmaz dayanamayıp göğüslerime boşaldılar. Ayhan götüme patladı . Mustafa ise vajinamın derinliklerine ne varsa doldurdu . Daha sonra hepsi etrafımda çember oluşturdular hepsinin yarağını tek tek yalaya yalaya kaldırdım . Daha sonra yer değiştirdiler . Mustafa ağzıma verdi Ender altıma geçip göt deliğime , Ayhan ise amıma girdi. Bir tur da öyle becerdiler. Bu kez içime değil vücuduma boşaldılar. Diğer iki çocuk bu kez yüzüme fışkırttı. Daha sonra diğer çocuklardan Doruk amıma diğeri ise götüme girerek birer kez daha boşaldılar . Daha sonra tek tek siktiler.

Ben bu kadar azgın erkek görmemiştim . Sevgilimle en fazla 2 posta sevişir 2. postadan sonra uyurdu. Bunlar bu şekilde sabaha kadar beni becerdiler. Zevkten kaç kez boşaldığımı hatırlamıyorum . Tüm vücudum ve yatak sperme bulanmıştı . Sabaha karşı kimseye görünmeden duşa girdim . Ender bir kez de duşta sikti beni . Vücudumu saçlarımı güç bela arıtabildim . Duştan cıkıp üzerimi giyindim sessizce salona ilerledim diğerleri hala uyuyordu. Enderin yatak odasının kapısını aralayıp baktım Hale deliksiz bir halde uyuyordu . Enderin yanına giderek ne olur bu yaşananlar bir sır olarak kalsın yoksa mahfolurum dedim . Anca kendime gelmiştim ama iş işten geçmşti . Merak etme dedi Ender arada gönlümü eğlendirirsin ses etmem dedi . Ogün Enderlerde kaldım okula gitmedim . Yurttan izin kağıdı almıştım . Akşama kadar deliksiz uyumuşum . Uyanır uyanmaz telefonuma baktım Tuncay 25 kez aramış . Daha fazla sorun çıkmadan hemen onun yanına gittim . Bu yaşadıklarım ilkti ama hayatımda geçirmiş olduğum en farklı en eğlenceli doğum günüydü.

Categories: Uncategorized

KARIM VE SİKİCİLERİ 1

No Comments

KARIM VE SİKİCİLERİ 1

20 yıllık severek evlenmiş 44 ve 40 yaşlarında birbirini seven çiftiz.Eşim dilek,155 cm 72 kg, geniş kalçalı ,ince belli ,beyaz tenli ,kumral,balık etini biraz geçmiş vücut ölçülerinde bakımlı türbanlı güzel sevimli bir kadındır. Ama giyim tarzı çok kapalı değildir,dar kotlar,taytlar,tunikler,diz hizası dar ve geniş etekler giyer makyajsız markete bile gitmez.
Hikayemiz biraz uzun o yüzden parça parça anlatacam size.
Yaşadığımız olaylar 2 sene önce oldu.Yıllar önce bekarken sex dergileri alır okurdum ve her ay sabırsızlıkla beklerdim.Sadece hikayeleri için daha doğrusu evli çift hikayeleri için.O zamanlardan beri eşimi paylaşma fikrim vardı ve evleneceğim şanslı kadınla bunları yaşayacaktım.Dilekle evlendikten sonra ileriki yıllarda ufaktan ona işlemeye başladım ve internet evimize girdikten sonra daha rahat konuşmaya başladık.Belli bir süre sonra yatağımızda fanteziler ve değişik insanlarla sanal sex ve telefon görüşmeleri yapmaya başladık.Ama çocuklarımız büyümüş rahat edemez olmuştuk.Çocuklarımız değişik illerde üniversite okumaya gidince artık biz bizeydik ve zevkleri yaşamak için her şey müsaitti.Son zamanlarda kendi performansımda düşmüştü zaten evlendiğimizden beri dileği tam bir doyuramamıştım.13 cm ile idare etti ve şimdi içindeyken sertliğimi koruyamıyordum yani Sekse açtı.
Biz sahil kesiminde oturuyoruz ve eşimle turizm otellerinde çalışıyoruz.Eşimle çok beraber olmak isteyen oldu ama eşimle anlaşmamız kesinlikle benim haberim olacaktı ama olmadı bir türlü.
Eşim başka bir şehirde oturan birini netten buldu.İlk seferde utanacağından dolayı yalnız yapmak istedi bende kabul ettim.Adamın benden haberi yoktu.Eşim beni aldatıyormuş gibi davranacaktı.
Adamla önce yazışmalar sonra telefon görüşmeleri yaptı ve adam eşimi ikna etti.Yaşadığımız şehre gelecekti cumartesi günü ve eşim akşam onunla olacaktı.Adam akşam 9 da alacaktı eşimi.Hazırlanmaya başladı bütün vücudunu temizledi,banyo yaptı ve yarım bordo sütyen ve tanga giydi üstüne beyaz gömlek,bordo şal taktı altına da diz civarı çiçekli bir etek giydi.Ayaklarına apartman topuk taşlı terliğini giydi.Makyaj ve etkileyici bir parfümle eşim sikişe hazırdı.Gittiği yerleri whatsap tan bana yazacak bende takip edecektim.Dilekle arabamızla gittik ve cafe de beklemeye başladık. Bana emin olup olmadığımı sonra başına kakmamamı yoksa yapmayacağını,bunu en çok benim isteğim olduğu için yapacağını ve ne yaşarsa yaşasın sadece beni seveceğini, eğer istemiyorsam kalkıp eve gitmemizi söyledi.bende ne yaşarsak yaşayalım onu eskisinden sonra çok seveceğimi bunu sadece zevklerimiz için yapacağımızı söyledim ve dudağımın ucundan ufak bir öpücük koyup aşkım benim dedi.Neredeyse eşimi orda becerecektim o kadar sertleşmiştim.Ama vakit geliyordu birkaç masa ileride boş bir masaya yabancıymış gibi oturdum.Eşim gerçekten çok güzeldi,böyle güzel bir kadını başkalarının rüyasında bile ulaşması zordu ama ok yaydan çıkmıştı.10 dakika kadar sonra eşimin telefonu çaldı,adam gelmişti ve kapıdan içeri telle konuşarak girdi ve eşimi gördü,eşimle tokalaşıp yanaktan öpüştüler.Adam netten görüştükleri için canlı daha güzel olduğunu falan bir sürü yağ yakıyordu.Adam bankacıymış 35yaşlarında ve gerçekten çok yakışıklı ve uzun boyluydu.Bir an eşimi kıskandım ya adama aşık olursa diye benim gibi göbekli kel bir adamı ne yapacaktı ama bacak aram tekrar sertleşmeye başladı ve yine zevk denizine girdim.Adamın konuşmasını bir bankacıya benzetemedim daha çok kırsal kesimden gelmiş gibi konuşuyordu ve eşimi de çok güldürüyordu yani edebiyat iyiydi.Az sonra kalktılar ve adamın arabasına bindiler ama araba bir bankacı arabasına benzemiyordu eski bir arabaydı. Bende arabamla takibe başladım eşimde gittikleri yeri ve arabada yapacaklarını mesajla bildirdi, takip etmememi girdikleri ıssız yerden takibin belli olacağını söyledi.Biraz şehirde dolaştıktan sonra tepeye doğru tırmanmaya başladılar.Bende tepenin altında kaldım ve o yola girmedim ve ilerideki benzinliğe girdim ve inişlerini beklemeye başladım.Saat 22.30 da çıktılar saat 24 de hala inmediler tepeyi biliyordum herkesin karı kız siktiği bir yerdi ve adam yabancı olmasına rağmen biliyordu buraları.Eşimi telefonla aradım ama tel iyi çekmiyordu sesi kesik kesik geliyordu iyi olduğunu daha gelmiyeceğini arkadaşlarıyla sohbetin iyi olduğunu arayınca onu aynı yerden almamı söyledi.
Arabada iyice kudurmuştum sanırım saat 02.00 kadar 7 sefer 31 çektim normal bir zamanda bunu yapmam imkansızdı ama eşimin sikilişi beni çok azdırmıştı ve benim katılıp seyrettiğim zaman alacağım zevki tahmin bile edemiyordum.Az sonra aradı ve aynı yerden almamı söyledi ama sesi kötü geliyordu. Tepeden ışık inmeye başlayınca hızla cafe nin oraya ara sokağa girdim. 10 dakika sonra geldiler eşim hızla arabadan inip Allah belanı versin diyip kapıyı sertçe vurup indi.Araba uzaklaştıktan sonra eşimin yanına koştum ağlıyordu sarıldım ve arabaya götürdüm.Arabada hıçkırarak ağladı.ve sahile götürdüm.Biraz sakinleşince anlatmaya başladı.Adam bankacı değil komşu ilçede oto boyacıymış ve sürekli kadın siktiği bir yermiş bu tepe, beni aptal durumuna düşürdü beni kullandı ve iki sefer benimle oldu en son arkadan istediğini vermeyince tartıştıklarını beraber geldiği bir arkadaşının beklediğini onunla da olmamı istedi kabul etmeyeceğimi söyledim ve tartıştık kavga ettik ,kilodumu da hatıra koleksiyonuna koymak için zorla aldı ,bir daha böyle şeyler yapmayalım dedi.Maalesef 20 sene geriye en başa döndük ve eve gittik.Dilek hemen banyo yapıp uyudu,ben uyumadım hala serttim eşimin bir orospu gibi sikilip kullanılması beni çok tahrik etmişti.Banyoya gittim çamaşırlarına baktım eteği ve elinde götürdüğü siyah triko ceketi ıslak ve yapış yapıştı çok kötü oldum ve yapışıklığı yalayıp emmeye başladım kendime şaşırıyordum,diğer elimle 31 çekiyordum,cekette eşimin ve adamın parfümü kokuyordu,karımı siken bir sanayi ustasının yapış yapış döl artıklarını yalıyordum ve 8.boşalmamı gözümden yaşlar gelerek yaşadım.
Ertesi gün dilek öğlene kadar uyudu,kahvaltıyı hazırladım ve öperek severek uyandırdım.Kilot ve atletle uyumuştu kalktığında kalçaları parmak izleri ve kıpkırmızı idi,memelerinin üstü morarmaya başlamış,boynu sırtı bacak arası kıpkırmızıydı balık etli ve beyaz tenli olunca yaşadıkları belli oluyordu.
O gün hiç bu konuyu açmadık.Bir hafta sonra konuyu açtım ve neler yaşadığını ayrıntılı anlatmasını istedim.Anlatmaya başladı.Otele gitmek istediğini ama adamın açık havada istediğini sonra otelde buluşacaklarını söylemiş.Dilekte kabul etmiş.Tepenin kuytu bir yerine arabayı çekmiş,belki 20- 25 arabanın olduğunu ve hepsinde sikiş yapıldığını söyledi.15 dakika kadar sohbet ettikten sonra ellerini bacaklarına atmış,okşamaya başlamış.Öpüşmeye başlamışlar diğer eliyle de göğüslerini okşuyormuş biraz seviştikten sonra arka koltuğa geçirmiş dileğin bacaklarının birini ön koltuk başına birini arka cama atmış eşimin her yerini yalayıp emmiş,kirli sakallı olduğu için her yeri kıpkırmızı olmuş,dileğin ağzına vermek istemiş eşim almamış tek benimkini alır sadece o yüzden.siki baya büyük ve kalınmış zorlanarak almış ama çok zevkliymiş eşim boşaldıktan sonra biraz daha siktikten sonra eşimin ceketini üzerine boşalmış.Biraz sohbet sigara derken adam arka koltuğa domaltıp eteği beline toplayıp adam dışarıda dilek içerde domaltarak, eşimi boşaltıp tekrar boşalmış.Saat 1 gibi eşim tamam gidelim diyince adam daha işimiz bitmedi daha götünü ikiye ayırıcam yavrum demiş eşim olmaz demiş tartışmışlar,adam bir arkadaşını beklediğini daha sabaha kadar arkadaşını evinde grup yapacaklarını söylemiş tartışma büyümüş eşim tecavüz ettiler diye şikayet edeceğini söylemiş adam tırsmış geri bırakmış ama kilodunu hatıra diye vermemiş,dilek bunları anlatırken hem sigara içiyor boynumu kulaklarımı yalıyor sikimi okşuyordu eşimi sertçe altıma aldım ve kökledim sordukca diyordu, benden iyimiydi evet ,büyükmüydü evet ,zevklimiydi evet ,tekrar beni boynuzlayacakmısın diyince evet evet diyerek ikimizde boşaldık.Toparlanınca o adamla yapmam ,başkasını bulalım dedi.Adam eşimi birkaç kez aramış özür dilemiş bizde telefon numarasını değiştirdik ve kurtulduk.
DEVAM EDECEK……

Categories: Uncategorized

ÜNİVERSİTE – 13

No Comments

ÜNİVERSİTE – 13
Seriyi baştan okumak bu anıları sizler için daha anlamlı kılabilir.

Koltukta serilip otururken Zehra tuvaletten geliyordu. 1.60 civarlarında boy, biraz sarkık ama dolgun oval göğüsler, rahatsız etmeyen balık etli bir vücut ve dolgun oval ama epey şişkin kalçalar. Tam bir milf fiziği. Yüzü sevimliydi Zehra’nın ama o sevimli kız beni yalnızca ağzına alırken bile küfürler ediyor hırçın bir kedi oluyordu adeta.

Aklımda boşalmış olmanın verdiği rahatlık, sevgilimin ev arkadaşıyla sevişmiş olmanın verdiği o yasak haz ve suçluluk vardı. Karmaşıktı yani. Ama o masum, cana yakın, sevimli ve sempatik kız çıplakken tam bir fahişe oluyordu. Yanıma oturdu. Ne diyeceğimi ne konuşacağımı bilmiyordum açıkçası. Susuyordum bende.

-Z: (gülerek). Şaşkınsın dimi ? bunu söylerken ellerimi göğsümde gezdiriyordu.

-: E biraz öyleyim tabi haliyle.

-Z: Aslında bende şaşkınım. Suçlulukta hissediyorum ama zevkli bişey bu.

-: Sen Tuğçe bu ev ne biliyim kafam karışık.

-Z: Göründüğüm gibi biri değilim biliyorum. Ne ben ne Tuğçe öyle.

-: Nasıl yani Tuğçe de öyle ?

Buradan sonra anlatacakları tanıdığımı sandığım, sevdiğim vakit geçirmekten inanılmaz keyif aldığım sevgilimi aslında ne kadar az tanıdığımı gösterecekti bana.

-Z: Biz Tuğçe ile hazırlıktan beri arkadaşız. Hazırlık biter bitmez ikimiz beraber bu eve çıktı. Hazırlık dönemindeyken ikimizin de sevgilisi vardı. Ama sonra ikimizinki de bitti. Eve çıktığımız zaman rahattık ve hevesliydik üniversite hayatına. Çok aktiftik etkinliklere katılıyor sürekli dışarıya çıkıyor arkadaşlar ediniyorduk. Bu aktiflik herhalde dikkatleri çekti ki o zaman 3. Sınıf olan iki arkadaş biri bana biri Tuğçe’ye yazdı. Yakışıklı olan Tuğçe’ye yazıyordu diğeri de fena sayılmazdı aslında. Neyse işte biz sevgili olduk. Devamlı beraber takılıyorduk. Onlar ev arkadaşı değillerdi. Geceleri geç döndüğümüzde bizde kalıyor. Odalarımıza çekiliyorduk. Tuğçe akıllı kızdır. Aylarca uğraştırdı çocuğu. Sadece öpüştüler. Ben aptaldım. Kısa bir zaman sonra işte sürtünmeler elleşmeler falan erken teslim oldum. Tuğçe çocukla işleri ileriye götürmeye başladığında aradan aylar geçmişti. Bizdeyse işler zaten ileriye gitmiş. Ben sevgilime sakso çekmeye başlamıştım bile. Ama daha sonra Tuğçe’nin sevgilisinin aile ekonomisi bozulmaya başlamış bu kaşar da bunu öğrenince çocuğa mesafe koymaya başlamış. Sen tanımıyorsun onu onun gözü yükseklerde. Neyse çocukla da tam ayrılmıyor yani. Düzeltme ihtimalleri var diye. Neyse daha sonra öğrendik ki ailesi batma seviyesine gelmiş Tuğçe direk şutladı çocuğu. Bizde de işler artık buluşup sevişmeye döndü. Dışarı da bir kahve veya bir içki içiyoruz eve gelince ise sevişiyoruz ben ona sakso çekiyordum. Dedim ya aptalım diye çocuğa bakireliğimi vermedim ama götümü sikmesine izin verdim. Bunu da Tuğçe’ye anlattım. O da bunu fırsat bilip ayrılmam için devamlı beni gazlıyordu. İşte seni yalnızca kullanıyor falan diye. Bende çocuktan ayrıldım daha sonra. Tuğçe’yle birbirimize daha sıkı sarıldık. Kardeşim dostum biz bize yeteriz diye.

Ama o orospu okulun en zengin çocuklarından biriyle takılmaya başlayınca abartmıyorum bak adeta beni unuttu. Aynı evde yaşıyorduk ama çocukla devamlı takılıyor arada beni çağırmıyordu bile. Beraber okul çıkışların da bile bir kahve içemiyorduk. Tabi bu çocuğu elinde tutmak için önceki sevgilisine yapmadığı herşeyi yapıyordu. Bana bunları sonra anlattı tabi.

Ben duyduklarım karşısında koltuğa âdeta gömülmüş bir şekilde onu dinliyordum.
Birer sigara yaktık ve o devam etti. Çocuğa saksolar dantelli fantezili iç çamaşırları aklına gelebilecek her şey. Bir tek bekâretini vermedi o çocuğa. Götünü de siktirmiş her şeyi yapmış.

Daha sonra odaya gitti ve elinde bir şişeyle döndü. Ve bana dedi ki

-Z: Yani senin anlayacağın sen zengin olmasan seni daha da önemlisi aileni tanımasa şuan sevgili değildiniz.
Bunu dedikten sonra dudaklarımı ufak ufak öperek sokulmaya başladı bana.

-Z: Ama benim için senin para umurumda değil. (her cümlesinden sonra dudaklarımı şehvetli bir şekilde öpüyor somuruyordu bende ona karşılık veriyordum.)

-Z: (üzerime oturdu üzeri çıplaktı altında turuncu şortu hala duruyordu.) Ben seni istiyorum. Beni becermeni.
Şaşkınlıkla beraber sikim hareketleniyor sertleşiyordu. Üzerimde sikime sürtünerek yiyişiyorduk. Şaşkınlığımı attım ve ben de saldırıya geçtim. Memelerini emiyor, etlerini sömürüyordum. O da benim boynumu emiyordu. Üzerimden aldım onu ve koltuğa oturttum. Boynundan başlayarak göğüslerini karnın eme eme aşağıya indim ve turuncu şortunu çıkarttım. Tertemizdi kasıkları bacakları. Önce biraz bacaklarını sonra kasıklarını yalayarak, amını yalamaya başladım.

-Z: Bunları Tuğçe’ye yapamadın dimi?

-: Hayır yapamadım.

-Z: Yapamazsın seni elinde tutmak için kaçak dövüşecek. Hele bi ayrılmayı dene bak sana neler yapıyor.

-: Bakarız ona. Ama şuan benim yarrağımı sen yalayacaksın dedim. Onu yalamayı bıraktım. Ayağa kalktım ve onu kolundan tutup ayağa kaldırdım ve onun yerine kendim oturdum. Hemen bacaklarım arasındaki yerini aldı ve sikimi iştahla ağzına almaya başladı.

-Z: Yalanmaz mı bu yarrak ? Tüm gün yalarım ben bunu.

-: (Kıvırcık saçlarından tutup kafasını yukarı aşağı çekiyordum.) Yalayacaksın. Ben ne zaman istersem o an yalayacaksın.

-Z: Yalarım erkeğim yeter ki sen iste.

-: (sikim kazık gibi olmuştu.) Bundan sonra ben ne istersem o olacak ne zaman istersem o zaman.

-Z: ahhh evet Efe sen ne zaman istersen. Sen gerçek bir erkeksin. Böyle konuş benimle küfürlü konuş.(azgın manyak)
Saçlarından tuttum sert bir şekilde ayağa kaldırdım onu. Sonra onu ayakları koltuğun oturma kısmına, kafası üst kısma gelecek şekilde domalttım.

-: Şimdi götünü sikicem senin.

-Z: Sik parçala beni. Sehpa da bebek yağı var.(var ya o banyo sonrası vücuda sürülen.) Onu deliğime sür.
Hırslanmıştım nedense yağı aldım deliğine döktüm biraz daha sonra uğraşmadan direk işaret parmağımı içine soktum. Birden ‘ahhh’ diye inledi. Biraz git gel yaptım parmağımla. Daha sonra yağda biraz sikime döküp sıvazladım. Hiç düşünmeden yerimi aldım ve sikimi bastırmaya başladım. Başı girdiğinde yavaş yavaş içeriye girmeye başladım.

-Z: Ahhhh. İşte bu. Uzun zamandır istediğim bu. Kökle bana.

Hızlı hızlı git gel yapmaya başladım.

-: Nasıl hoşuna gidiyor mu azgın Zehram benim

-Z: Evet çok hoşuma gidiyor sik beni sik.
Hızlı hızlı git gel yapıyordum ama çok sert vurmuyordum. Çok zevkliydi sikim çok kaygan olduğundan rahat rahat kayıyordum içinde.

-Z: Sert vur lan sert. Sen beni küçük kaşar Tuğçe gibi mi sandın. Sert sik beni.
Bu söyleminin gazıyla ona sert sert vurmaya adeta dağıtmaya başladım götünü. Vurdukça o dolgun kalçaları sallanıyordu. Bu görüntü inanılmaz güzeldi.

-Z: Ah aslanım işte bu. Bundan sonra yalnızca beni sikeceksin dimi aslanım.

-: Ah evet Zehra seni sikicem.

-Z: Tuğçe uyuduğunda koridorda onun kapısının önünde beni sikiceksin.

Bu kız gerçekten azgındı konuşmaları beni deli ediyordu. Boşalacaktım az kalmıştı.

-: Zehra geliyorum.

-Z: Patla içime patla götümün dibine patla.

Sert sert vururken bu lafının üzerine köküne kadar sokup götünün içine volkan gibi patlamaya başladım. Onunda bacakları, baldırları titriyordu. Üzerine yığıldım ve bir süre böyle kaldık.
Daha sonra yüzünü bana döndü biraz öpüştük ve koltuğa uzanıp kaldık.
Sohbet etmek ve görüşleriniz için bana mesaj atabilirsiniz.

Categories: Uncategorized

Karım Yarrak hastası Oldu-alıntıdır

No Comments

Karım Yarrak hastası Oldu-alıntıdır
slm daha önce beni ve karımı fene becerdi hikayesinde birlikte olmuştuk ben cem namı diğer ala gavat cem izmirli orhandan sonra karım bir kaç kişiyle daha sikişti ama bensiz sahibem beni istemedi ve anlatmadıda ben yine sikişmek için sabırla bekliyordumbir gün sahibem benim elime bir liste verdi ve bunları almamı istedi listede seksi iç çamaşırları vardı renkleri dahi yazılı oluğundan hepsini aldım ve sahibemin emrtği gibi erkenden evde oldum karım evde iç çamaşırı dahi giymediği için bunları ne yapacağını merak ediyordum o tamamiyle çıplak dolaşır bana bunları giymemi istedi meğerse o istediklerini benim için istemiş hemen anladımki akşama sikiş partisi vardı ben hemen giydim hazırlandım ve karımın hangi sevgiisi gelecek diye merak etmeye başladım derken akşam oldu yemeği yedikten sonra ben bulaşıkları yıkamaya başladım karım sigarasını içip tv ye bakarken zil çaldı bana ben açarım diyrek kapıyı açmaya gitti birde ne göreyim gelenler karımın üç amcasını oğulları olmasınmı çok şaşırmış aynı zamanda tedirgin olmuştum gelenler serdar serkan ve selimdi hepsi içeri girerken bana kolay gelsin gavat enişte güzel olmuşsun lan piç karı gibi olmuş amına goyduğumun gavatı diyerek içeri girdiler işin garip yanı karım kapıyı onlara çırıl çıplak açmış ve o şekilde içeri girmişlerdi tabi karımın amını götünü okşayarak ben mutfakta işim bitmişti hemen onların yanına giderek hepsine hoş geldin dedikten sonra bir kenara oturacaktımki karım bana köpek ol lan onun bunun çocuğu ala gavat dedi bende hemen kapının yanına giderek dört ayak oldum karımın amca oğullarından serdar evet sevgili orospumuz bügün farklı olacak demiştin göster marifetini bakalım dedi meğerse karımın bana anlatmadığı sikişlerinde amca oğulları karımı sikmişlerdi karım hareketli bir mezdeke müzik açtı bu arada amca oğlanları hepsi soyunmuş yaraklarını ellerine almışlardı o an bu gecenin uzun olacağını anlamıştım çünki amcaoğlanlarının yarakları inanılmaz büyüktü ve kalındı en küçüğü abartısız 21cm en büyüğü 25cm di çünki karım önceden ölçmüştü karım serda ve serkanı arasına oturup yaraklarını okşamaya başladı bana kalk ve oyna aşşalık köpek diyerek emretti ben hemen kalkıp dansöz gibi karımı sikecek ekekleri eğlendiriyordum selim ben oynarken götümü tokatlıyor serdar ve serkan yaraklarını karıma emdirirken banada oyna lan anasını avradını siktiğimin ala gavatı götünü yırtmaya geldik o. çocuğu diyerek benide havaya soktular serkan karımı hemen domaltıp amcığından sikmeye başladı karım amına hemen hiç zorlanmadan almıştı daha önceden alıştırmışlar serkan karımı sikerken serdarda yarağını emdiriyordu selim yanıma gelerek yarağını ağzıma soktu ve emdirmeye başladı yarağı bir türlü kalkmıyordu meğerse çişi gelmiş ağzıma işemeye başladı bütün sidiklerini yutturdu daha sonra oda karımın yanına gitti hemen pozisyon değiştirerek serdar yere uzandı ve karımın amcığına kökledi selim arkasına geçerek götüne kökledi serkanda ağzına soktu ve değişe değişe karımı iki saat siktiler iki saat bana hiç bir şey demediler yapmadılar karımın amcığı ve gö deliği kocaman açılmıştı en son hepsi yaraklarını karımın ağzına sokarak döllerini ağzına boşalttılar karım adeta döl banyosu yapıyordu daha sonra hepsi yanıma gelerek beni banyoya götürdüler ve ağzıma yüzüme tüm vucuduma işediler sidiklerini içtikten sonra beni yıkadılar ve içeri götürdüler karım bunu öyle bir sikinki karısının akrabaları neymiş öğrensin bu şerefsiz gavat diyerek sanki onlara emir verdi bunun üzerine yaraklarını bana sundular beklediğm an gelmişti hemen selimin yarağını ağzıma alfım ama sığmıyordu en büyük yarak selimdeydi selim ağzımdan çıkardı ve götüme soktu inanılmaz acı çektim bağırdım hemen ağzımı kapattılar adeta selim beni zorla sikiyordu bir süre sonra göt deliğim alıştı ve zevke geldim sonra sırayla götümü siktiler serdar yere uzandı ve yarağının üzerine oturmamı istedi bende hemen oturdum sonra serkan arkam geçti ve serdarın yarağının yanına sokmayabaşladı ama çokuğraştı sokmak için ben acıdan bas bas bağırıyordum karım gelip beni tokatlamaya başladı bu arada serkan çoktan sokmuş serdarla birlikte aynı anda göt deliğimi sikiyorlardı selimde ağzıma sokmuş ağzımı sikiyordu bu şekilde yarım saat siktiler bendeki acı inanılmaz bir zevke dönüşmüştü adeta anıra anıra boşadım sonra hepsi birden boşaldı ben selimin döllerini yutarken serdar ve serkan göt deliğimi dölleriyle doldurmakla meşguldu ve tamamiyle dolmuştu yaraklarını götümden çıkardılar göt deliğim han gibi açılmıştı hemen bir bardak getiren karım bardağı göt deliğime dayadı ve dölleri bardağa akıtıp hepsini bana içirdi büyük bir zevkle içtim daha sonra amca oğulları duşlarını alarak gittiler karım çok memnun kalmıştı ve artık her zaman sikişecekti o günden sonra evimizde mutlaka bir erkek geliyor karımı sikip gidiyordu (amca oğulları) komşulardan biride duymuş yakında karım onada siktirir inanılmaz azgın bir karım var ve onu başka erkek lere siktirmeyi çok seviyorum amca oğulları şu aralar şehir dışındala ve orda kalacaklar gibi o yüzden karım ve ben koca yaraklı bir erkek veye erkekler arıyoruz duyrulur cevaplarınızı yalnız meil olarak gönderin bekliyoruz hepinizin koca yaraklarından öptü

Categories: Uncategorized

Yengemle Zaten Yaşanacaktı Bu

No Comments

Yengemle Zaten Yaşanacaktı Bu
Yaklaşık 7-8 saatlik yolculuğun ardından memleketime baba evine ulaşabilmiştik. Annemin kabına sığmaz heyecanı, babamın daha sakin dursa da gözlerindeki özlem, insanı çepeçevre sarıyordu. Esasen benden daha çok torunlarına kavuşma sevinciydi bu.

On altı sene önce üniversiteyle terk ettiğim ve ancak seyrek zamanlarda geldiğim bu taşrayı özlediğim söylenemez. Hiç bir zaman da özlemedim. Halbuki ne çok anı vardı burada; çocukluğum, gençliğim, öğrenciliğim, arkadaşlıklar… O zamanlarda bile buraya ait olmama hissi baskın bir şekilde hissettiriyordu kendini. Bu kasabayı; insanı öğüten, tekdüzeleştiren, boğan bir fırına benzetiyordum. Sadece ailem ve bir elin parmağı kadar insan iz bırakıyordu bende. Sonunda üniversite, iş, evlilik derken İstanbul’a kök saldım.

Zaman ne kadar da çabuk geçiyordu. Her şey nasıl da hızla dönüşüyordu. Bu küçük kasabanın bile sokaklarını tanıyamıyordum. Elbette ben de… Şimdi memleketime eşim ve çocuğumla geliyordum.

Seyreden iki gün birkaç defa çarşıya inip tanıdıkları gördüm. Genelde evdeydim. Gelenler gidenler oldu; akrabalar, tanıdıklar derken 2 gün geçmişti bile. O günün akşamı dayım, çocukları ve yengem Ela geldi.

Ah Ela,Canım Ela! Ne çok seviyordum onu.

Ela yengem, benden 5 yaş küçüktür. Zaten neredeyse çocuk yaşta, on beşinde evlendiğinden neredeyse beraber büyüdük. Özellikle babamla yaşadığım çatışmalarda ne çok kahrımı çekmişliği vardır. Bana hep anaçtı, dosttu, sırdaştı Ela. Hiç unutmam; babamla münakaşa etmiştik, ben yine babaannemin boş evinde yatıp kalkıyordum. Beni aramış bulmuştu da kocasından aldığı harçlıkları bana vermişti. Unutulmuyor böyle şeyler, geçmişinde izler bırakıyor.

O akşam ziyarete geldiklerinde de sıkıca sarılmıştım ona. Sarıldığımda zannettiğimden daha fazla özlediğimi anlamıştım. Hep aynıydı Ela; azıcık kilo almış olsa da yine ince yapılı, saçları hep basit kesim kahverengi…

Çaylar içildi, sohbetler edildi, çocuklar oynadı bir taraftan derken uğurladık dayımları.

O akşam herkes yattıktan sonra, sigaramı ve biramı alıp terasa çıktım. Gökyüzü berraktı. Bu İç Anadolu kasabasında yıldızlar parlaktı. Belki de geldim geleli ilk defa yalnız kalabiliyordum. Ağaçlıklardan gelen börtü böcek sesleri gecenin resmini tamamlıyordu. Az önce uğurladığım Ela geldi aklıma. Ela’yı, geçmiş zamanı düşünmek istedim. Biramdan bir yudum aldım, sigarama devam ettim.

Anıların içinde bir oraya bir buraya savrulurken Ela’nın büyük gözleri çakıldı aklıma. Gözlerinin ne kadar güzel ve büyük olduğunu ilk fark ettiğimde, daha yeni evlenmişti. Hemen kaynaşmıştık. Buranın bir köyündendi Ela. Köylü kızıydı yani. Liseyi daha sonra dışarıdan bitirmişti. Vakur ve kendinden emin tavrı hissediliyordu. Hoş, böyle de olsa dedemlerin ve diğer aile ulemasının tuhaf tavırlarına maruz kalıyor, ezildiği zamanlar oluyordu. Herneyse, evliliğinin ilk zamanlarıydı ve çoktan kaynaşmıştık. O gün annemle ben dayımda kalmıştık. Eski evlerinde yaşıyorlardı o zamanlar. Hiç unutmuyorum çok keyifli bir akşamdı ve ısrar etmişlerdi, bırakmamışlardı. Ben mutfakta çekyatta yatmıştım. Sabah olunca Ela’nın tıkırtılarına uyanmıştım. Gözümü zar zor açıp baktığımda, herkesten önce uyanmış kahvaltı masasını hazırlıyordu.
“-Günaydın.” demiştim kısık gözlerle
Mutfak tezgahından bana dönüp gülerek
-Uyandırdım mı seni? diye sormuştu.
Sonra gelip, yarım yatar pozisyonda yanıma ilişmişti.
– Rahat uyuyabildin mi? diye sordu tebessümle.
– Uyudum uyudum
– Mutfak güneş alıyor, zaten uyutmazdı seni.
– He he… Kalktı mı evdekiler?
-Dayın kalkar şimdi deyip mutfak tezgahındaki işine döndü.

15-20 saniyeliğine de olsa yanıma uzanmasına garipsemiştim. Eminim o an evdekiler de görse garipserlerdi. Ben de pek üzerinde durmasam da ilk defa o zaman fark etmiştim Ela’nın gözlerinin ne kadar güzel olduğunu. Ben o anı hiç unutmadım. Dirseğinin üzerine yanıma uzanışı, yüzündeki tebessümü ve gözleri bir fotoğraf karesi gibi zihnimi bir tarafında kalmıştı.

Sigaramdan bir nefes çekip geceye üflerken dumanı yine o an gelmişti aklıma.

Geleli 5 gün olmuştu. Bir esnaf arkadaşım Veysel’in dükkanında oturuyordum. Akşam saatiydi. Teyzem telefon etti.
– Onur neredesin sen” diye sordu
Sanırım teyzem de gelmişti.
– Teyzeciğim memleketteyim, sen neredesin?
– E oğlum ben 2 gün önce geldim. Birkaç güne eniştenin memleketine gideceğiz. Görmedim seni?
– Neredesin şimdi? Geleyim yanına teyze?
– Ela’nın yanındayım. Hadi gel, bi göreyim yeğenimi dedi ve kapattı.

Kalkarken Veysel
-Oğlum akşam buluşuyoruz di mi? Akraba makraba yeter artık.
-Tamam tamam arayacağım ben sizi, gelirim yanınıza, deyip kalktım.

Ela’ya gittim. Teyzemle hoşbeş muhabbet ettik. Derken Teyzem:
– Dayını da görecektim ama İzmir’e gitmiş
– Aa! Niye? diye Ela’ya sordum.
– Fuara gitti. Ertesi gün de makine bakacakmış, dedi
– İşi büyütüyor anlaşılan. hadi bakalım, dedim.

Teyzemle bir süre daha lafladık. Geleli 2 saat olmuştu bile. Kalkmam gerektiğini arkadaşlarla buluşacağımı söyledim ve daha yanlarındayken Veysel’i aradım.
– Hani neredesiniz?
– Sen hala dayınlarda mısın?
– He valla
– Tamam seni ben alayım
– Yok ben kendi arabamla geleyim.
– Oğlum kafa bir dünya olur bizde. İçimizden en sağlam olanı bari kullanır arabayı
– iyi tamam, dedim ve bi süre sonra Veysel aldı beni dayımlardan.

Göl kenarına gittik. Masa kurulmuş, soğuk biralarımızı yudumlarken arabadan gelen müzik sesine arsızca siyaset tartışmaları, birbirini ikna etme ısrarları karışıyordu. Benim ise aklımda şimdi Ela’nın yanında olmak vardı. En azından birkaç saat Ela’yla laflamayı ne çok isterdim diye geçiyordu. Sanırım Elanın da yalnız oluşu tetiklemişti bu isteği. Aşık olduğum kızları anlatırdım ona; babamla münakaşalarımızı, hayatla olan çelişkilerimi… Az başını ağrıtmamıştım.

Alkol takımına kalkmak istediğimi söyledim. Israr etseler de evde hanımın beklediğini falan mazeret ettim. İlhan beni bırakabileceğini söyledi. Veysel, İlhan’a beni dayımın evine bırakacağını, arabamın orada olduğunu söyledi.

Aracın yanına geldik, İlhan’a teşekkür edip indim. Dayımların evi 3. katttaydı. Saat 23.00 civarıydı ve lambaları yanıyordu. Bir yoklasam mı Ela’yı, telefon etsem naber desem mi diye geçti içimden. Saate baktım hayli geç olmuştu. Neyse deyip elimi cebime attım, anahtar yok. Diğer ceplerime baktım, yok. Tam kaybettim diyecekken aklıma Veyselin beni aldığında anahtarı dayımlarda bıraktığım geldi. En azından sağlam bir mazeretim olmuştu. Hemen Ela’yı aradım.
– Ya Ela naber?
-iyiyim Onur.
Sesinden her zamanki tebessüm vardı..
– Ya ben anahtarımı sende bıraktım sanırım. Kanepede otururken kenara koymuştum. Çıkarken almadım, eminim.
-Burada burada merak etme. Az önce buldum ben de. Sana mesaj atacaktım ama bir korku yaşatayım dedim. Aramasaydın az sonra mesaj yazacaktım zaten.
– Bak bak! Hala ilkokul şakaları… Ben evin oradayım, arabanın yanında.
– Ha burada mıydın, gelmiş miydin?
-He ya arabayı alacakken fark ettim zaten
– İyi hadi gel. Çocuklar uyuyo.zile basma.
– Tamamdır, deyip dayımın katına çıktım.

Koridordan yürürken Ela kapıyı açtı. Üzerinde beyaz geceliği vardı. Dizlerine kadar uzanan ve uzun bir tişörte benzeyen, ince penye, üzerinde İngilizce bir şeyler yazan bir gecelikti. Saçının bir kısmı bağladığı lastik tokadan kurtulmuş ev halindeydi. Yanına yaklaştığımda yüzünü ekşiterek:
-Püff kokuya bak! Sen gelmeden kokun geldi.
– İçtim uleyyynn ne var…Yok be şaka. o kadar çok içmedim. Sen de Allahtan uyumamışsın. Evin ışıklarını açık görmesem arabayı bırakıp taksiyle gidecektim.
– Gel sana bi kahve yapayım. Öyle git. Anacığın alkolik geldi eve demesin.
-Oy oy!… Seni duyan da her akşam içip içip evin yolunu bulamayan biri sanacak. Valla kahve süper olur dedim
İçeri girdim. Salona yöneldim. Ela önden gidip salonun üst perdelerini de kapattı. Ne kadar yakın olursak olalım, bu saatte birinin yengesiyle evde başbaşa kalması doğru bulunmaz. Ela’ya pek belli etmesem de onunla biraz laflamayı zaten akşamdan bu yana istiyordum.

Dayımın gayet güzel bir evi vardı; apartmanın son iki katı, içten merdivenli. Alt kat; geniş bir salon amerikan mutfağı, çocukların odaları ve banyo; üst kata burgulu bir merdiven ile çıkılıyor ve yine geniş bir oturma alanı, terasa bir çıkış, banyo ve yatak odası. Ela’nın bu evi özene bezene dekore ettiği belliydi. Kızcağız evliliği boyunca gördüğü tek güzel olan şey belki de bu evdi. Özellikle kayınvalidesinin -yani anneannemin- ve sülalenin sığ kafalarında köyden gelen gelindi o. Çocuk yaşta geldiği için bu aileye, aile uleması otoriteyi hemen kabul ettirmeye çalışmışlardı. Uzun yıllar az ezilmedi, haksızlık edilmedi Ela’ya. Dayımın da bu konuda esamesi okunmuyor ve daha çok annesinden yana tavır koyuyordu. Sülalede öteden beri hep konu olmuştu bu durum. Yalnızca annem, ben ve birkaç kişi yengemi korumaya çalışırdık. Tabi zamanla kırıldı bu durumlar. Ela daha net tavırlar koyuyor, hakkını daha net savunuyordu. Belki de bu ev ona ödül gibi geliyordu.

Salona yöneldik. Kanepeye oturdum. Televizyon sesi kısıktı. Ela kahveyi hazırladı geldi. Kendisine de yapmıştı. Bir sürü şeyden konuştuk. Yanımızda diğerleri varken pek de konuşmayacağımız şeylerdi bunlar. Aslında hep ben konuştum; evliliğimdeki sorunlar, kişisel bıkkınlıklarım, isteklerim vs.

Ela her kelimemi can kulağıyla dinliyordu; çoğu zaman elini çenesine destek yaparak, anlatımımın duygu haline göre değişen yüz mimikleriyle ve insanı evinde hissettiren tavrıyla benim de dilimi çözüyordu. Kahvem çoktan bitmişti. Bana bir tane daha içip içmeyeceğimi sordu. “-İçerim ya” dediğimde biraz daha kalacağım için mutlu olduğu belli ediyordu.. Tam o arada eşim aradı. Telefonda konuşmak için mutfağın yanındaki balkona çıktım. Eşim arkadaşlarımla olduğumu düşünüyordu. Eşime geç geleceğimi beni beklememesini söyledim.
Balkondan içeri girerken, Ela;
-Üst katta oturalım. Çocuğu çişe kaldırıcam. Hemen dalmıyor. Sesimize uyanır falan.
-İyi tamam..

Üst kata çıktım. Büyük koltuğa değil de koltuğa sırtımı dayayarak halının üzerine oturdum. Telefonumu çıkardım. Sosyal medyaya bakınıyordum. Birkaç dakika geçmişti ki Ela kahveyle çabuk geldi. Yanıma oturdu.
-Hemen daldı.Oyun oyun yoruldu bugün.
.
Sesi daha normal tondaydı şimdi. Karşımızdaki pencerenin perdeleri çekilmemişti. Zaten dışarıdan içeriyi görebilecek bir ev falan da yoktu. Yıldızlar görünebiliyordu oturduğumuz yerden. Bir süre kalakaldık o halde. İkimizin de geceden aynı tadı aldığı belliydi. Geçen zaman, etrafımızda bizim dışımızdaki gürültünün içinde kaybolan seslerimiz, uymak zorunda olduğumuz yaşamın akıntısı ve ancak kendimize ait olduğumuz şu andaki zamanın dinginliği gecede tek vücut oluyordu.
Ela bir anda ağlamaklı oldu, gözleri sulandı. Bunu beklemiyordum ama hemen az çok neden hüzünlendiğini tahmin ettim. Dayımla kavgaları kulağıma çalınmıştı. Eminim benim duyduğumu da biliyordu. Görünmeyen bir mutabakatla kendisi ile ilgili konuşma sırası ondaydı da, konuyu anlatamadan gözleri dolmuştu,.
-Ya boş ver ya! Bıktım bunları yaşamaktan da, konuşmaktan da, deyip başını omzuma koydu.
-Şşşttt! Şşştt! Tamam tamam… Duydum, annem söyledi. Sen zoru çoktan atlattın. Her şey daha iyi olacak senin için bundan sonra dedim.

Ses tonum şefkatliydi ve konuyu uzatmama isteğini anlayışla karşıladım. Kaldı ki bizi içine yuvalayan bu büyülü sessizliği benim de bozmaya niyetim yoktu.

Ela ile bu halde; yakın temaslı içten durumlarımız daha önce de yaşanmıştı mma günün bu saatinde, birilerinin gelebileceği ihtimali olmadan, böyle halının üzerinde yanyana oturmamız… Evet çok normalmiş gibi davranıyorduk. Esasında pek öyle olmadığının ikimiz de farkındaydık. Kolumu yanından kaldırıp omzunu kavradım. Omzundaki başına dönüp dudaklarımı alnında saçının başladığı yere dayadım. Az önce gösterdiğim şefkati, bu hareketimle ben senin yanındayım mesajıyla göstermiştim.

Birkaç dakika o halde kaldık. Saçında şampuan kokusunu alabiliyordum. Omzundaki elim ensesine ulaştı ve ensesini ovalamaya koyulduğum. Ela’nın kadın olduğu olgusu şefkatin yerine geçti. Ela’yı arzuladığımı hissettim. Üstt kata çıktığımız andan itibaren, yanyana otururken şu 5-10 dakika içinde bu his azar azar da olsa kendini hissettiriyordu zaten bende. Ama o an ensesinin, boynunun hatları parmak uçlarımda; saçının kokusunu solurken geçen her an ikimizi de başka bir boyuta taşınıyordu. Fakat önümüzdeki duvar da en az bu duygu kadar güçlüydü; o beni yengemdi, dayımın karısıydı…Aklım karmakarışık olmuştu.

Artık bu andan sonra çepeçevre bu düşünceyle kuşatıldım. Sadece başlarımızı küçük kıpırdanmalarla hareket ettiriyor; istifimizi bozmuyorduk. Ela, başını burnunun üstü çeneme temas edecek kadar kaldırdı. Ben de yanağımı alnının yanına sürtüyordum hafifçe. Sanki gece bizi avcunun içine alıyor, bizi iradelerimizden sıyırmaya çalışıyordu. Sanırım bu büyük irade savaşını Ela da benim kadar yaşıyordu.

Konuşmuyorduk. Neredeyse yanak yanağaydık artık. Soluk alış verişlerimiz daha net duyulabiliyordu . İkimizin de birbirimize başkalaştığını anlayabiliyorduk. Bu andan itibaren karşı koyamayacağımız bir durumuma girmiştik.

Dudak kenarlarımız temas etti önce. Elanın ılık nefesi diğer yanağıma çarpıyordu Korkak adımlarla santim santim ilerleyen dudaklarımız birbiriyle buluştu. Öpüşmeye başladık. Gece bizi tamamen özgür kılmıştı artık. İçinde bulunduğumuz bu oda yerinden sökülüp bu dünyadan ayrılmıştı sanki. Bu andan itibaren kimin nesiyiz kimin fesi, anlamsızlaşmıştı; sadece bir kadın ve bir erkek vardı.

Ensesindeki elimle saç tokasını çıkardım. Kesintisiz ve giderek daha birbirini sahiplenen dudaklarımız birbirimize nasıl susadığımızı ifade ediyordu. Saçlarının arasında parmaklarımı dolaştırıyordum. uzun bir süre dudaklarımız ayrılmadı birbirinden.

Boştaki elimi yavaşça diz kapağına yerleştirdim. Bacak arası boyunca yukarı kaydırmaya başladım. Hafifçe araladı bacaklarını. Avuç içimi külodunun üzerinden kadınlığına kapakladığımda dudaklarımı emer gibi öpmeye başladı. Nefesi doluyordu ciğerlerime. Kabuklarımızdan sıyrılıyorduk sanki. Hiç konuşmuyor ve kesintiye uğramadan akıntıya bırakmıştık kendimizi.
Ellerimi koltuk altlarına geçirdiğimde göz göze geldik. Güzel gözlerindeki arzuyu görmüştüm.

Onu yerden koltuğa kaldırdım. Bir bacağı koltuğa uzanmış, diğer ayağı hala yere temas eder şekilde yavaşça uzandı koltuğa. Ben dizlerimin üzerine hala halının üzerindeydim. Eğildim. Bacaklarının iç kısmını öperken, geceliğinin eteği alnımda birikiyordu. Yukarı kayıyordu dudaklarım. Tenini kokusu öyle baştan çıkartıcıydı ki…

Neredeyse küloduna ulaştığında dudaklarım, başımı tuttu ve kaldırmak istedi ve bir nefes boşalmasıyla “- hayır, hayır” dedi. Ne yapmak istediğimi anlamıştı ve daha önce hiç yaşamamıştı belki de. “-Şşşşttt bu gece bizim” dedim ve engelledim ellerini. Artık Ela’nın utanacak, karşı koyacak bir hali kalmamıştı.

Parmaklarımı, beyaz külodunun kadınlığını kapatan kısmının yan lastiklerine dayadım ve yana çektim. O kadar ıslanmıştı ki, penye külodu bile salyamsı bir şekilde sırılsıklam olmuştu. Dudaklarımı amıyla buluşturdum. İştahla yalıyordum. Yer yer ani kasılmalarla kalçasını yukarı aşağı çarpıyordu. Dudaklarım yarım açık halde dilimi yarığı boyunca hızla hareket ettiriyor, bir anda dudaklarımı tümüyle yapıştırıp emiyordum Ela’nı amını. O kadar baştan çıkartıcı bir tadı vardı ki…Sadece onu yalayarak kısa sürede birkaç defa boşaldı.

Hala o pozisyondayken külodunu tamamen çıkardım. Ellerimi dizlerini arkasına kenetleyip bacaklarını ayırarak kaldırdım. Tekrar yapıştım yengemin kadınlığına… İnanılmaz çok zevk alıyordum. Hele Ela… Nefeslerimiz belirginleşmiş, zaman zaman iniltiye dönüşüyordu. Seyrek kılları yeni uç veriyordu. Dudağımı amından azıcık ayırdığımda, akıntısı balımsı bir şekilde dudaklarımla kadınlığı arasında uzuyordu.

Dizlerimin üzerine doğruldum. Üzerimdeki kıyafetleri hızlıca çıkarmaya çalışıyordum. Ela olduğu yere yığılıp kalmış, nefesini düzeltmeye çalışıyordu. Ayağa kalkıp altımdakilerden de kurtuldum. Sonra tekrar dizlerimin üzerine çöküp Ela’yı koltukta karşımda oturur duruma getirdim. Saçları dağılmıştı. Gözlerimiz birbirine çakılmıştı. Ela kenarlarından tuttuğu geceliğini başından sıyırarak çıkardı. Sonra da sutyeninin kopçasına ulaştı eli ve ondan da kurtuldu. Çırılçıplaktık artık.

Dudak kenarlarımda hala Ela’nın akıntısı, ağzımda tadı vardı. Ve tekrar öpüşmeye koyulduk. Meğer ne kadar istiyormuşuz birbirimizi. Nefesimiz, tenimiz meğer ne kadar birbirine aitmiş. Boynundan omuz başlarına, oradan göğüs uçlarına kayan dudaklarım teninde ıslak bir iz bırakıyordu. Şişkinleşmiş meme uçlarını yalarken Ela’nın parmakları saçlarımın içindeydi.

Sanki ait olduğum topraklardaydım. Bu teni, kokuyu ve tutkuyu sanki yıllardır biliyordum. En ufak bir garipseme hissedilmiyordu. Başımı kaldırıp kısık bir sesle ona “- Seni deli gibi sikmek istiyorum” dedim. Söylediğimi tuhaf bulmuş olabileceğini düşünsem de o kadar birbirimize aittik ki ve her eylemimiz meşru geliyordu ki artık…Söylediğim sözle ona ne kadar azdığımı ifade ediyordum. Yanaklarımı avcunun içine aldı, haz ve şefkat karışımı bir tonlamayla, “- Çok İstiyorum Onur seni. O kadar mutluyum ki” dedi. Ve tekrar sevişmeye koyulduk.

Onu koltuktan aşağı çektim ve döndürüp gövdesini koltuğa yatırarak domalttım. Dizlerimin üzerinde, tam arkasında ellerimi kalçalarına yapıştırıp ovalarken hem ona hem kendime şevhetin en büyülü halini yaşatmak istedim. Eğildim, kalçasını ellerimle ayırarak dudaklarımı kuyruk sokumuna yerleştirdim. Sanki bir başka evreye geçmiş ve kendimizi azgın duygulara bırakmıştık. Dudaklarımı aşağı kaydırarak arka deliği ile buluşturdum. İkimiz de tümüyle kendimizden geçmiş bir haldeydik ve hiç bir hareketimizi sorgulamıyorduk. Yüzüm Ela’nın arkasına yapışık bir haldeydi artık. Arka deliğini ıslak ıslak yalamaya koyuldum. Ani refleksler le ileri doğru kasılıyordu. Ela, elini koltukla bedeni arasından altına uzatıp, kendini okşamaya koyuldu bu anda. Kalçalarına yapıştırdığım ellerimle arkasını olabildiğince ayırıyor ve dilimi en geniş haliyle yengemin arkasına sürtüyordum.

Usulca doğruldum arkasında. Ela kendini okşamaya devam ediyordu. Elimi kendini okşayan elinin üzerine koydum. Parmağını nasıl da sertleştirip klitorisi ile oynadığını hissettim. Diğer elimle başparmağım bu esnada Ela’nın arka deliğini okşuyordu.. O kadar sertleşmiştim ki artık… Elimle kavradığım sikimi Elanın amına temas ettirdim. Kendi elini çekti orasından. Yarığı boyunca sürttüm ve yavaşça içine girdim. Dardı. Kesik kesik nefes alışından zorlandığını anlayabiliyordum. Birkaç gitgelden sonra kasıklarım kalçasına yapışacak kadar tümüyle girdim ona. Her giriş çıkışım bir öncekine göre hızlanıyordu. İçine girerken büzülen; çıkarken çükümü kavrayan deliğini izliyor, çükümün nasıl da parladığını farkediyordum.

Odanın içini, nefeslerimiz ve bedenlerimizin eşyelara sürtündükçe çıkan sesi dolduruyordu. Ela yanağını koltuğa dayamış ve yarı baygın gözlerle inliyordu. Mırıldanır gibi bir şeyler söyledi. Nefes nefeseyken –Hıı? diye tekrarlamasını istedim. Yarı baygın şekilde “ – Sik beni, sik beni Onur” dediğini işittim. O kadar azdırmıştı ki bunu söylemesi daha sert girip çıkmaya koyuldum. Kasıklarımın baldırlarına her çarpışında çıkan şaklama belirginleşmişti… Bir süre sonra geleceğim diye inlemeye başladım. Ela, kalçasını iyice belirginleştirmiş yay gibi durur halde “- İçime boşal, içime boşal” diye tekrar edip durdu. Ve sonunda kasılarak ve içindeyken boşaldım. Az önceki sesler kesilmiş yerini muazzam bir şevhet kokusu almıştı..

Heykel gibi duruyorduk. Ancak bir süre sonra sırtını okşamaya başlayınca çözülmeye başladık. Yana geçip halının üzerine oturdum. Dizlerim kıpkırmızı olmuştu. Ela da koltuktan akar gibi yanıma oturdu. Sakinleşmiştik artık.
-Biz n’aptık Onur diye sormayacağım. Hayatımda daha mutlu olduğum başka bir an olmadı.” diyebildi
-Biz o kadar çok şeyde birbirimize aittik ki zaten belki de bu eksik kalıyordu. dedim ve sarıldık birbirimize.

Bacağımı yastık yapıp uzandı Ela, bana döndü. Yüzünü ve saçlarını okşuyordum. Sonra gözlerini çüküme çevirdi. İnikti. Uzandı ve inik haliyle dudaklarının arasına aldı.Aslında bunu hiç beklemiyordum. Elanın sikimi yalarken acemiliği çok belliydi. Bana ayak uydurmaya çalışıyordu. Belki de yapmak istediği şeylerdi de, dayımla yaşayamıyordu bunları. Yine de çok zevk alıyordum acemi dudak hareketlerinden. Sadece birkaç saniyede tekrar sertleştim. Ucunu bir dondurma gibi yalıyordu. Ben de onu kamçılayacak iniltiler çıkarıyordum.

Kalktı. Dizlerini kalçamın yanlarına dayayıp kucağıma geldi. Elini alta uzattı ve kavradığı çükümü deliğine denk getirdi ve çökmeye başladı. Tekrar içindeydim. Tümüyle oturdu üzerime. İnip kalkmaya başladığında inanılmaz zevk alıyordum. Bu defa süreci yönlendiren kendisiydi. Sol eliyle memesini alttan tuttu, sağ eliyle de ensemi kavrayıp göğsünü dudaklarıma yapıştırdı.

Uzun uzun meme ucunu yaladım. Vücutlarımız terden sırılsıklam olmuş halde öyle ateşli sikişiyorduk ki… Yüzünde aniden değişen ifadeler vardı o anda; kah tebessüm ediyor kah baygınlaşan gözlerle bakıyordu. Uzun bi süre bu halde seviştikten sonra ona yine geleceğimi söyledim. Hemen apar topar kalktı. Damar damar sertleşmiş erkekliğimi sıvazlamaya başladı. Koltuğa sırtımı dayamış, halının üzerinde yarı yatar pozisyonda tamamen kasılmıştım ki volkanik bir fışkırmayla boşaldım.

Sonrasında pek konuşmadık. Kalkıp banyoda vücudumu kontrol ettim. Giyindim ve eve gitmek için kalktığımda birbirimize sarıldık. Onu kafasından, yanağından, dudağından defalarca öptüm. Konuşmuyorduk ama bu içten sarılış, yaşadığımız şeyin hayatımızda kendimize ve birbirimize yaptığımız en iyi şey olduğunu anlatıyordu. Bana sadece:
-Ben bu geceyi birçok defa düşlemiştim, dedi.

NOT: Beğenmeniz durumunda, yengem Ela ile yaşadığımız bir olay daha var; isterseniz onu da anlatırım.

Categories: Uncategorized

TATİLDE KARISINI BİZE EMANET ETTİ

No Comments

TATİLDE KARISINI BİZE EMANET ETTİ

Ceren ile birlikte Antalyadaki tatilimizin 3. günüydü. Küçük bir otelde kalıyorduk. Her gün plaja gidiyor, akşamları içmeye başlıyor ve deli gibi seks yapıyorduk. Seks yaparken “aman duyulur mu acaba” diye hiç uğraşmıyorduk. Oldukça gürültülü ve inlemeli sevişiyorduk. Uzun zamandır gerçekleştirmek istediğimiz fantezilerimizi birbirimize anlatıyorduk.

Bunlardan birisi de izlenmekti. Plajdaki ikinci günümüzde tıpkı önceki gün gibi Cerenle birbirimizi kremleyip uzanmıştık. O yüz üstü ben sırt üstü uzanmış, tatilin tadını çıkarıyorduk. Etrafa bakmadan da duramıyordum tabi. Önümde bikinisiyle uzanan ve mayosunu kalçalarına iyice sıkıştıran olgun kadını izliyordum. Kalçalarını fazlaca kremlemiş ve güneşe bırakmıştı. Öylesine bakıyordum ki sikim artık dayanamayıp iyice kendini belli ediyordu. Ceren arkasına hafifçe dönüp sertleştiğimi fark etti. Hiçbir şey demeden önüne döndü. Ben de hafiften toparlanıp yüzüstü uzandım. Uzanır uzanmaz beni kaldırdı ve hadi denize gidelim dedi. Birazdan dedim ama ne yaptıysa dinlemedi ve beni denize zorla sokuverdi. Sertliğim hafif hafif inmeye başlamıştı ki suyun içinde sikimi kavrayıverdi. “Sen milleti izleyip azıyor musun” diye sordu. “Evet” dedim. Hoşuna gitti ve hafifçe 31 çektirmeye başladı. “İster miydin o kadını?” diye sordu. “İsterdim” dedim.

Denizden çıktık ve yeniden güneşlenmeye koyulduk. Ceren kendisini bir daha kremlememi istedi. Sırt üstü uzandı ve kremlemeye başladım. Mayosunu sıyırdı ve “Biraz daha sürer misin Mert” dedi. Bir yandan da etrafı izliyordu. Kalçalarına masaj yaparak sürdüm. Sonra yanına eğildim ve tahrik olup olmadığını sordum. “Çıplak güneşlenmek istiyorum” diye cevap verdi. Bu daha önceden konuştuğumuz fantezimizdi. İkimiz de çıplak güneşlenmek ve seks yapmak istiyorduk. Açık havada inlemek ve insanların bizi izleme ihtimali bizi çıldırtıyordu.

Yakınlarda çıplaklar plajı olduğunu biliyorduk. Ama gitmeye henüz karar vermemiştik.Ertesi gün oraya gitmeye karar verdik.

Bulması biraz zor oldu ama sonunda o malum plaja gittik. Etrafta çok az insan vardı. Ara ara kayalıklar ve çalılar görülüyordu.Kendimize biraz gizli bir köşe bulduk ve ikimiz de çırılçıplak soyunduk.

Yarım saat geçmeden birkaç çift daha geldi. Arada tek kadın ve tek erkekler de dolaşıyordu. Yabancılar çoğunluktaydı. Etrafı izliyor, onlar hakkında yorumlar yapıyorduk. Hemen sonra az ilerimize bir çift geldi ve güneşlenmeye başladılar. Bu çifti otelden tanıyorduk. İtalyan olduklarını konuşmalarından anlamıştık. Adam kırklı yaşlarında, kadın ise otuzlarının sonundaydı. Biraz balık etli, kısa sarı saçlıydı. Göğüsleri normal büyüklükteydi ama kalçaları oldukça genişti. Adam kadına masaj yapmaya başladı. Cerene baktım. Merakla izliyordu. Adam önce kadının kalçalarına masaj yapmaya başladı. Arada kalçalarını hafif havaya kaldııyor, resmen bize gösteriyordu. Kadın bir süre sonra alttan göğüslerini avuçladı ve bıraktı. İzleyip izlemediğimizi kontrol ediyordu.

O an Cerenin elini sikimde hissettim. “Bu kadınınki daha mı güzel” diye sordu. “Hangisinden?” dedim. “Diğerinden işte” dedi. Önceki daha güzeldi dedim. “Onu burada çıplak izlemek ister miydin” dedi. Evet dedim. O an adam bize bir şeyler söyledi. Ona döndük ama anlamadık. İngilizce oraya gelmemizi söyledi. Cerenle arada kaldık ama sonunda gitmeye karar verdik. Sikim dimdikti. Kadının ben gelirken sadece sikimi izlediğini gördüm. Beni fazlasıyla tahrik etmişti. Sikimi izlerken ağzına boşaldığımı hayal ediyordum.Yanlarına oturduk. Adam bize evli olduklarını, otelden bizi tanıdıklarını anlattı. Biz de benzer şeyler anlattık ve otel üzerine konuştuk. Bize gece seks sesi duyup duymadığımızı sordu. Ona o seslerin bizden geldiğini söyledim. O zaman burada iyi ki karşılaşmışız dedi. Nedenini sordum. Karısı lafa girdi ve sikim tutarak “Bunun için olabilir” dedi. O kadar sıkıyordu ki sikim patlayacak gibiydi. Ne kadar azgın olduğu belliydi. Kocasına döndü ve “Bizi başbaşa bırakmak ister misin?” dedi.Adam elbette dedi ve denize girdi. Ceren ben ve kadın yalnızdık artık. Cerenin göğüsleri dimdik olmuştu. Onu karşımda izlerken, kadın eliyle bana 31 çektiriyordu. Ceren kadına sikimi ağzına almasını söyledi. Kadın gözlerime bakarak yavaşça yalamaya başladı. Kalçalarına dokunmak için deliriyordum. Ceren bu halimi görmüş olacak ki kadının arkasına geçti ve sırtını kremlemeye başladı. Arkadan göğüslerini kavrayıp sıkmaya başladı. Kadın inliyordu artık. Sikimi ağzından çıkardı ve Cerenle öpüşmeye başladı. Kadının kalçalarını bana doğru çevirdim. Masaj yapıyordum ona. Arada sikimi sürtüyordum. O ise Cerenin amını yalamaya başlamıştı. Ceren amını yalatmaya bayılıyordu. Sikimi kadının kalçalarına iyice sürtmeye başladım. Önce onu bir güzel parmaklamak istiyordum. Amını arkadan okşarken arada parmaklarımı sokmaya başladım. Ipıslaktı ve amı oldukça kabarıktı. Kocaman kalçalarını böyle arkadan izlemek harikaydı. Daha fazla dayanamadım ve içine girdim. İçine girmemle birlikte Cerenin kasıklarına gömülüverdi. Sik beni diye inliyordu. Bir yandan da Ceren’in amını yalamaya çalışıyordu. Ceren ise göğüslerini sıkıyor , gözlerimin içine bakıyordu. “Daha hızlı sik onu” diye inlemeye başladı. Bir yandan da kadının saçlarından tutup, amını yaklaştırıp uzaklaştırıyordu. Ayağa kalktım ve Cerenin yanına giderek onu tersten kucağıma oturttum. Kadın ise hem sikimi hem Cerenin amını yalamaya başladı. Ceren boşalmıştı. İçine boşalmamı istediğini söyledi. Sikimi içinden çıkarıp kadının ağzına verdi. Ben ise Cerenin göğüslerini okşarken kadının sikimi emmesinin tadını çıkarıyordum. Kadın sikimi kavrayıp arada Cerenin amına sürtüyor, sonra dudaklarıyla ıslatıp tekrar en dibine kadar ağzına alıyordu. Sikimi tekrar Cerene soktum ve onu zıplatmaya başladım. Dolgun kalçaları öylesine ses çıkarıyordu ki çıldırmak üzereydim. Onunla açık havadaki ilk seksimizdi ve oldukça heyecanlanmıştım. Sikimin damarları çatlayacak gibiydi. Daha fazla dayanamadım ve içine akıtmaya başladım.

Kadın sikimi çıkardı ve ağzıyla bir güzel temizledi. Sonra dönerek bana arka deliğini hazırladı. Onu arkadan sikmemi istediğini söyledi. Bu fikir sikimin tekrar kalkmasına yetmişti. Onu kocasına doğru domalttım ve yavaş yavaş arka deliğine sokmaya başladım. Ceren kadının kalçalarını daha da açıyor, sikimin iyice girmesini istiyordu. En dibine soktuğumda kadın kumlara gömülmüş bağırıyordu. Onu çok sert sikiyordum. Bağırmaları her yerden duyuluyordu. Ceren kadının amını parmaklamaya başladı.Islaklığı neredeyse bacaklarından akıyordu. Ceren tüm parmaklarını sokunca kadın dayanamadı ve titreyerek boşalmaya başladı. Durmuyordum ama. O harika göte boşalmak istiyordum. Kadını kucağıma oturttum. Göğüslerini ağzıma aldım ve onu zıplatmaya başladım. Ceren taşaklarımı ovuyordu. Bir yandan onunla öpüşürken bir yandan kadını harika siktiğimi anlatıyordu. Fazla dayanamadım ve boşaldım.

Kadın toparlandı ve denize girdi. Biz ise yerimize döndük, denize girip çıktık ve eşyalarımızı toplayıp otelimize doğru yola koyulduk. Yaşadıklarımızın etkisi günlerce geçmeyecekti. Ama o kadar azgındıkki yolda bu gece neler yapacağımızı konuşuyorduk. Kim bilir bizi ne sürprizler bekliyordu…

Categories: Uncategorized

Küçük Kız Kardesimide Bozdum!

No Comments

Küçük Kız Kardesimide Bozdum!

Merhaba daha önce kız kardesimle basımdan gecen olayları size anlatmıstım. Benim iki tane kız kardesim var en kücügü 16 digeri 18 yasında ben büyük olanla girdigim iliskinin küçük kardesim tarafından bilindigini bilmiyordum taki bir ögle vakti elini penisimin üstünde hisedene kadar. Gözümü actım bir baktım bizim ufaklık ne yapıyorsun dedim ablamla yaptıklarını banada yapmanı istiyorum dedi sasırdım nasıl anlata bilmisti ona sasıyordum peki ozaman soyun ve yanıma uzan dedim cıkardı üzerindekileri bende sıyırdım boxırımı daha dokunmadan semsert olmustu ne istiyorsun dedim ablamamla ne yaptıysan aynısını yapalımmı dedi. Öpüsmeye basladık elim bütün vucudunda geziyordu titriyordu az cok heyacanlı oldugu belli idi elim vajinasına degdigimde hafif irkildi bende korkma bisey olmaz dedim ve dudaklarına tekrar gömüldüm aklımdan acaba normal sex yapsakmı geciyordu anlamnın birtek yolu vardı parmaklarımla oynama siddetimi artırdım ev isaret parmagımı hafifce icine soktum ama hepsini sokmuyordum inliyordu az az sulanmıstı baya kaygan parmagımı anüsüne soktum ve birasda ora ile oynadım elleri belime sarılmıs duruyordu elini tutup penisimin üstüne koydum yavasca kavradı ve oynamaya basladı ama cok acemi oldugu belli idi biraz daha böyle birbirimizi tahrik etmemis sürdü baya ssulanmıstı kardesim yavasca asaları öpmeye basladım cok korkuyordu vajinasını öpmeye basladığımda kasılmalırı okadar coktiki öperken aynı zamanda parmagımı anüsüne sokuyordum kardesimn bu tahrike fazla dayanamadı ve bosaldı öldüm sandım abi dedi devam edelimmi dedim tamam dedi ve bende öpmeye devam ettim bu sefer parmağım anüsüne degil vajinasına giriyordu penisim catlayacak gibiyydi aya kalktım ve agzına dogru penisimi getirdim cekinerek aldı agzına yavasca yalıyordu ben hafif hafif bastırıyordum oda alısmaya basladı hızlandı bir ara kücük diline değdiğini hisettim oan patlıyacağım sandım soktum sadece bası girmistisonra ona uzanmasını söyledim vajinasına dokunuyordum anlamıstı ne istedigimi yavas ol lütfen dedi tamam dedim ve penisimi vajinasının üstünde gezdirmeye basladım çok hosuna gitti yavasca penisimi icine soktum sadece bası girmisti ama okadar cok inlediki bu sesler bile beni deli gibi tahrik etmisti sonra didiip gelmeye basladım ama zorlamıyordum yavas yavas giriyordum icine kanadıgını farkettim kızlığını almıstım ama o an bunu düsüncek halim yoktu o kasıldıca kasılıyordu bosaldı 3 kere ellerini belime dolamıstı belimden bastırıyordu bende artık dayanacak gücüm kalmamıstı ve bosalma hissi gelmisti kardesim icime ak istiyorum bunu dedi ve aktım icine deli gibi olmustum ccıkardım icinden bu kadar güzel bir anı yasamadım diye düsünüyorum kaltım ve bonyoya gittim geldi arkamdan birbirimizi yıkadık ve gülüstük ablamla biz senin hakkında hep konusyoruz dedi bak ak dedim sorarım ben ona aksam dedim…

Categories: Uncategorized
şişli escort istanbul travesti istanbul travesti istanbul travesti ankara travesti yenibosna escort mecidiyeköy escort şişli escort bakırköy escort beşiktaş escort görükle escort bayan görükle escort bayan bursa anal yapan escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort rus escort kızılay escort eryaman escort taksim escort şişli escort sex izle brazzers rokettube porno izle porno izle kuşadası escort bayan Hacklink Hacklink panel Hacklink bursa escort ankara escort Ankara escort bayan Ankara Escort Ankara Escort Rus Escort Eryaman Escort Etlik Escort Sincan Escort Çankaya Escort hurilerim.com Escort Anadolu Yakası Escort Kartal escort Kurtköy escort Maltepe escort Pendik escort Kartal escort antalya rus escort escort kızılay escort esat escort escort escort escort travestileri travestileri otele gelen escort keçiören escort etlik escort çankaya escort porno mamasiki.com bucur.net hayvanca.net lazimlik.net cidden.net Escort bayan Escort bayan escortsme.com anadoluyakasikadin.com kadikoykadin.com atasehirkadin.com umraniyekadin.com bostancikadin.com maltepekadin.com pendikkadin.com kurtkoykadin.com kartalkadin.com Hacklink wbahis